bugün

10 kasım'da nöbet bekleyen askerlerin sırtlarında bulunan bir görevdir. sonra yaşlı bir amca gelip gözlerinin yaşını silecek o askerin önünde bir de atatürk motifli türk bayrağı açtımı tamamdır o an kimi hain ilan etseler o hain olur ülkede.

edit: ilkokuldaydım, yine bir 10 kasım'dı. ben her zamanki gibi okulun koridorlarında oradan buraya koşarken birden bire kulaklarımı patlatacak bir ses duydum. atatürk için saygı duruşuna durulmuştu. ben ise sirenin etkisiyle çok korktum ve ağlamaya başladım. o anda flaşlar patlıyordu her taraftan. ertesi gün gazetelerde haber olmuştum "atasına ağladı".

zkc'dan alıntıdır. evet ben bundan bahsetmiştim. bu arada kime ağlayıp kime ağlamayacağımı size mi soracağım mına koyim.
zorunluluk değildir. yavşakların zorunluluk olarak gördüğü durumdur. hissetmese nasıl ağlayacak. bunu çekemeyen, atatürk sevgisinin bunca yıl sonra bile ağlatacağını bilmeyen yavşağın düşüncesidir sadece.
Atatürk düşmanları için zorunlu sanılan ağlamadır. Halbuki içten gelir anlamak için sevmek lazımdır.
olmayan zorunluluktur. ancak gerizekalı, düşünemeyen, yobaz bir insan bunu söyleyebilir.
(bkz: Eyğü er sünüki erir atı kalır)
olmayan bir zorunluluktur. o gün herkes zorunluluktan ağlamaz.

ayrıca ben bir şey farkettim, 10 kasım geldiği zaman bazı itlerin poposu kaşınıyor. akıllarınca o günkü milli duyguları sabote etmeye, günün anlamına leke sürmeye, edepsiz espriler yapmaya ve çirkeleşmeye çalışıyorlar. o küçük zihniyetleriyle büyük insanlara saçma sapan laflar sokarak ortalığı provoke etme amacıyla yanıp tutuşuyorlar. ölüleriyle de dirileriyle de ne vatana ne insanlığa hayrı olamayacak kadar boş adamların bu anlamsız çırpınışları görmezden gelinebilir düzeyde olsa da zaman zaman insanı sinir edebiliyor.

sadece zil takıp oynamadığınız kaldı. yapabileceğinize inanıyorum, o kadar aşağılık olduğunuza eminim. güveniyorum size aslanlarım benim. başarırsınız onu da.
cumhuriyet evladının içindeki özlemi ve ona olan sevgisinin dışa vurumudur.
bir gün olsun saygı duyun şu yüce insana sevin demiyorum insan gibi davran köpek bile yemek yediği çanağa pislemiyor.
böyle bir zorunluluk olduğunu kıçından uydurmuş sonra o gereksiz kıça inanmış bir insanın * söylemidir. boşuna uğraşlardır bunlar, anlık olarak sinirlendirmeyi başarıyorsunuz evet, ama sadece bu kadar. yapılan yorumlar sizlere değer verildiğinden değil zekanızın seviyesini öğrenmeniz için yazılmıştır.. bilginize..
böyle bir zorunluluk yoktur. ama bireye göre bakarsak Annem ölünce de ağlayacağım, aynı duyguları beslediğim bir adamın ölüm gününde de. Gidenlere üzülünülür ama geride kalanlar uğraşı verir.

Saçma habercilik örnekleriyle bir önderin ölüm yıl dönümünü bütünleştiren bir medyayı göz önüne alabilecek kadar kıt akıllıysam zaten her gün kendime ağlamam gerekir.

ağla yavrum sirenden değil o senin özünden.
malesef olan zorunluluktur. bazı ezik bünyeler olmadığını iddia etselerde bugün gelinen noktada rahatlıkla görüyoruz bunu.

yarın soğuk havada sabahın köründe derste olması gereken çocukları ayağa dikerek 2-3 dakika sap gibi ayakta dikerek gözyaşı dökmeselerde çocukları yoruyorlar.

belki çocuklar ağlamıyor ama anaları ağlıyor.
insan vücudunun çeşitli etken ve etmenlere tepki göstererek vücudundan atmış olduğu veya salgılamış olduğu hiç bir şey zorunluluk değildir. sen tuvalette zorunlu mu sıçıyorsun diye sormazlar mı adama, iki damla gözyaşını çok mu gördün atama.
muhattap alınıp cevap babında öyle uzun uzun entry kastırmaya gerek olmayan zorunluluk.

ister ağla ister ağlama.

ister anana ağla, ister anan ağlasın, ister topun bahçeye kaçtı diye ağla.

bize ne mnsk.
kimse kimseyi zorlamıyor, götünüzden element uydurmayın.
ee ben demiştim ama iğrenç olduğunuzu. bari malzeme yapmayın.

(bkz: işte atatürk sevgisi)
zorunluluk diye birsey yoktur. içinde atatürk sevgisi olan,vatan,millet,bayrak sevgisi olan herkesin yaptigi eylemdir. dürzüler anlamaz.
ağlama zorunluluğuna alternatif zorunluluklar da mevcuttur. akşam toplanıp dibi tutmuş maklube(umarım doğru yazmışımdır, yazmaktan da yemekten de nefret ederim.) yedikten sonra göte kına yakılması da alternatif zorunluluklardandır.
(bkz: yine aylardan kasım)
bence bu çok büyük bir yanlış anlamadır. asker ataya değil kendine ağlıyordur. çünkü o gün o gözyaşları dökülmez ise anasının ağlatılacağını çok iyi bilir.
edit: ister beğenin ister beğenmeyin çok da trink.
tüh gittin sana nasıl çamur atacağız şimdi düşüncesinden mutevellit kimi kesimlerin hissiyatı.Başka bir kesim daha vardır ki onlar için rahmetli,gazi,dul,yetim farketmemektedir.
bunu bir zorunluluk olarak gören zihniyet, eğer duyguları olan herhangi bir insan gibiysen sende gözlerinden akan yaşlara engel olamazsın.
hiçbirsey zorunluluk değildir. nedense böyle günlerde bu tip saptırılmalar zorunlulukmuş gibi hava yaratılıyor. ne kadar yavşakça ve ahmakça bir söylemdir. akıllı olun yediğiniz kaba pislemeyin.
Ağlanması gereken andır.
bu gün tekrar yaşatılmıştır tüm türkiye'ye..
kendimi bildim bileli tören kaçırmam. 10 kasım'da da o vapur sirenini duyunca dayanamayıp bir yakınımı kaybetmiş gibi hüngür hüngür ağlarım. hiç de gocunmam.
yoktur oyle bir sey, olamaz da eger oyle bir sey olursa Ataturkun mezarinda kemikleri sizlar vunku o ozgur bir ulke birakmistir bize dikta bir yonetim sekli degil. ha kendi dikta midir o ayri konudur kendisine dikta denilmesimden nefret eder cunku diktalar halki karsisina alir (bkz: esed) fakat o halki arkasina almistir.