bugün

entry'ler (74)

ebesi transeksuel olan sozlukler

yapi olarak kadinlardan daha dayanikli olduklarindan, ayrica gerektiginde partnerlerini dovup kovabildiklerinden (buna sozluk dilinde ucurmak deniliyor) uzun omurludurler. kolay kolay yipranmazlar ve bu nedenle normal sozluklere gore cok daha fazla kullanicilari bulunur. bunlardan baslicasi eksi sozluk olsa gerek.

(bkz: sozlugun ebesini olunceye dek sikme kampanyasi)

deniz gezmiş in hain olması

dogrudur, butun marksistler gibi, kapitalizmin yikildigi, sinirlarin kaldirildigi marksist ekonomik sistemi (bkz: komunizm) savunmustur son nefesine dek. turkiye gibi kucuk amerika olarak tabir edilen yuzde doksani salaklardan olusan ulkelerde farkli bir ekonomik sistemi savunanlara vatan haini sifati uygun goruluyorsa, dogru, deniz gezmis bir haindir. asilmis ve kurtulunmustur.

deniz gezmiş

dunyanin pisligini dusunmeden sahiplenen yobaz turk insaninin sonsuza kadar nefret edecegi kisidir. marksistmis, sunu yapmis, bunu yapmis, bosverin kardesim bunlari. salak insan gunesi bok parcasi olarak goruyorsa, ne dersen de anlatamazsin, salaktir cunku o.aziz nesin'in son verdigi istatistige gore, turkiye insaninin yuzde doksani salaktir. onemli olan bu insan musveddelerinin reaksiyonlarindan uzak kalabilmektir.

sansar salvo

kendisinden tirsanlar yine etrafinda fildiran eziklerdir esasinda, baskalarinin da kendileri gibi tirsak oldugunu dusunduklerinden, uzaktan elestirilebildigini sanirlar bu arkadasin. insanlik tarihinde hep rastlanan, kraldan cok kralcilik diye tabir ettigimiz zavalli, igrenc bir yalakalik turudur bu durum.

yine de belirtmeden gecemeyecegim, ilk firsatta yuzune karsi "get a life" diyecegim kendisinin. rutbeli bir asker oldugumdan, en bela ortamlarda dahi cekinmeden agzima geleni yani hakedene hakettigini her zaman soylemisimdir. bir asker, degil kendini salak modlara sokan ozenti bir cocuk, istanbulun en baba mafyasindan dahi korkmaz. diyecegim o ki, gidin adam gibi islerle ugrasin, ezikler.

sansar salvo

talihsiz bir sekilde ismen tanimak zorunda kaldigim sikindirik bir kulturun horozlarindan biridir kendisi. kadikoyde soyle uzaktan sezdigim kadariyla hayati poz vermekle, sizofrenik modlara girmekle gecmektedir bu arkadasin. baska yerde olsa kendisine denilecek tek laf vardir

(bkz: get a life)

ama oylesine ezik ortamlarda bulunmaktadir ki, agzinda geveleyip altina muzik diye koydugu seyler (sarki demiyorum muzik hic demiyorum) icin alabildigine saygi gormektedir bu arkadasimiz. eskiden uyusturucu muptelasiymis, tedavi gormus, babasi timarhanedeymis falan filan. aman bre dramalar! bi sabah programina cikip doksun icini, simdi onu dinleyenler "yakismadi abi" falan der kesin. esasinda yaptigi ayni kalitede bir is. simdi eminim cikip "ne ayni kalitesi yahu" diyen sigirlar olur, benim guzel canlarim, seda sayan'in muzigiyle kiyaslanirsa bu adaminkiler elbet biraz daha deneysel oldgundan daha dikkate degerdir. ancak sen de o derece sikindirik muzikten daha iyi yapmanla gurur duyarak motive ediyorsan kendini...

ekşi sözlük ün uludağ sözlük ü tiye alması

okan bayulgen in suursuzca tapan yalaka topluluk yaratma cabasina ezikce malzeme oldugu icin dogal bir durumdur. neden ofkelenilir buna bilmem? gayet dalga gecmeye musait bir durum, azcik suur sahibi herkes yapabilir bunu, uludag sozluk yazarlari da yapmali hatta.

okan bayülgen in uludağ sözlük ü eleştirmesi

ovmesi sirf pozitif feedback alabilecegi yalaka bir topluluk yaratma cabasi oldugundan, elestirmesi pek anlamsiz olacaktir. zira gercekten de sikinde degildir uludag sozluk, tamamen kisisel menfaatleri icin aklinca yonlendirmeye calismaktadir uludag sozlugu.

sozlugun ebesini olunceye dek sikme kampanyasi

sozlugun ebesini, daha cok aci cektirerek, surundure surundure oldurmek icin gerekli bilinci asilamak uzere tarafimdan baslatilmis kampanyadir. amacimiz gercekten tiksindigim bu yasli kaltagin surune surune gebermesini seyretmek. eylem planimiz kisa ve basit, icimizdeki cirkin, ofkeli, igrenc yaratigi disari cikarip her yana saldiracagiz. ne denli migde bulandirici, aptal, bos seyler yazarsak o kadar iyidir.

ornek teskil etmesi icin bir baslik aciyorum: (bkz: babasi sikmezse 1 ay icinde olecek cocuk)

babası sikmezse 1 ay içinde ölecek çocuk

south park'in bilmemkacinci bolumunde islenen buram buram ahlaksizlik, terbiyesizlik akan zekice soru. hemen hemen soyle bir sahneydi;

--spoiler--
bir barda oglu tarafindan taciz edilen baba, arkadaslarina derdini anlatir. arkadaslari soyle teselli eder:
- peki, ya oglunun olumcul hastaliginin tek ilaci babasi tarafindan sikilmek olsaydi?
--spoiler--

kisacasi, rezalet. insan nicin boyle dusunur, neden? bir bakima, kimi insanlarin bos vakitlerinde turlu kurnazliklarla ahlaki nasil sarsacagini dusunuyor olmasi ilginc fakat katlanilir dert de degil. insan bu soruyu bir duydu mu, bir daha unutamiyor. adeta kirleniyorsunuz.

sözlüğün seviyesini düşüren başlıklar

kalitesi gayet dibe vurmus seviyesiz bir ortamda pek de etkili olmadigini dusundugum basliklar.

turk insaninin gotunu kaldiran tarihsel basarilar

canakkale savasi da bunlardan biridir.sinirlari genisleticez diye girilen savastan ucun birini aldiktan sonra geriye kalan tek umide sikica sarilan yuce turk halki 7 duvele gercek gucunu gosterip gozdagi vermistir, iste budur.

turk insaninin gotunu kaldiran tarihsel basarilar

uefa kupasi da bu listenin baslarinda yer alir.gercekten de dunyaya turkun gucunun gosterildigi bir kupaydi.

turk insaninin gotunu kaldiran tarihsel basarilar

tayyip erdogan in davos zirvesinde dunyaya posta koymasi da onemli basarilardan biridir, 50 yil sonra butun sosyal bilgiler kitaplari bunu yazacaktir.

turk insaninin gotunu kaldiran tarihsel basarilar

istanbul'un fethiyle baslayan sanli siralama.ikinci siraya 2002 dunya kupasi ucunculugunu koyabiliriz, hmm, su an sesli dusunuyorum, ucunculuge de sertap erener in eurovision basarisi diyelim.veya bir dakika, 3 kitaya hukmedilen yillar da var.

yurt dışında türklerden nefret edilme nedenleri

(bkz: turklerin gurbette yaptigi okuzlukler)

turk halkinin yuzde 90 i aptaldir

aziz nesin'in 60 olarak verdigi orani sonradan duzelterek verdigi en son, dunyaca kabul gormus dogrulugu pek az kisice kabul edilmemis istatistiktir.

türk halkının yüzde 60 ı aptaldır

yuzde doksan olarak duzeltilmistir sonradan.ayrica bu istatistik 20 yil once hesaplanmistir, bugun nereden baksak 95-97 denilebilir.

türkiye nin dünya kupasına katılamamasına sevinmek

tuttugu sikik takimi degil futbolu sevenlerin tavridir.

(bkz: turk futbolunun kalitesi/@hayvanli drama)

tek ilaci fatih terim le sevismek olan hastalik

magdur teyzenin akibetini merak edenler olmus. kendisi su anda yasiyor ve tedavisini adinin aciklanmasini istemeyen biri ustlenmis durumda.

tek ilaci fatih terim le sevismek olan hastalik

isin ilginc yani sudur, olayi gercek olup olmadigini ogrenmek icin soz konusu teyzeyi alip nisantasindaki amerikan hastanesine goturmustum, yapilan tetkikler isiginda gercekten de, fatih terim'in bizzat kendisi tarafindan dollenmesi gerektigi israrla vurgulanmisti.kadincagizin o zamanlar 2 haftalik omru kalmisti ve tum cabalarimiza ragmen fatih hocayi ikna edememistik.