bugün

sevdiği entry'ler

5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı

Makine gibiyiz aq

Ağlayan orevlatları var mı diye geldim.

Yoklarmış puhaha.

26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı

Maçı stadda canlı izlemiş biri olarak muslera’nın performansını sanırım hiç unutmayacağım.

Yani kurtarış önemli tabi de daha önemli bir şey var.

Kalede sanki “ bölüm sonu canavarı” var. Oraya kadar geliyorsun sonra adam topu vakumluyor.

Maçı izleyenler görmüştür ki bazı pozisyonlarda demirsporlu topçular doğru açıyı bulana kadar şut atmadılar “ burdan yemez bu” psikolojisi ile…

25 bin Demirsporlu “ hay musleralarını” diyerek staddan ayrıldı.

26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı

Maçı muslera aldı .ilk yarı tek bir yanlış hareket yapsa maç gitmişti.son 25 yılda gerçekten çok iyi kalecilerimiz oldu
muslera 2,3 sezon daha oynamalı bence

kadınların taciz iftirası atması

dünya genelinde vajina despotizmi olarak yaşanan durum. her toplum, kültürde sergilenen tipik kadın davranışıdır bu taciz algısı.
bakmanız bile taciz sayılıyor bazen. erkeğin bakmasında istisnasız tüm kadınların beyinleri anında klitorise evriliyor.

güzellik, zarafet, endam, alımlı olan bir kadına şahsen ben bakıyorum. bazen içimden "oturup, bir sigara yakılıp seyredilir bu yaaa" diyorum. imkanım olursa, ortam müsait olursa yapıyorum da...
manyak mıyıım?
amsalak mıyım?
abazan mıyım?
sapık mıyım?
yaşanan bir cinsel açlık içinde miyim?
hayır!

benim baktığım kadın, oturup bir sigara yakıp güzellik, zarafet, endam, alımını seyrettiğim kadın bunu fark ederse bu taciz olurmuş.
neden?
kadın öyle diyor, vajinası olduğundan...

bu kadının vajinası olup beyni de klitoris kadar olabillir. bu durumu taciz olarak da algılayabilir. bu onun klitoris kapasitesinin (pardon, beyin olacaktı) yansıması.
baktığım "şimdi bir sigara yakılıp da bu seyredilmez mi abi ya?" dediğim durumun/mantalitenin içinde asla sex, cinsel dürtü yok.
örn: sevdiğim bir Mercedes-Benz W116 280 SEL görsem kalkıp ikonik mikelanj çift tamponlarına bakıp "bu egzoza sokulur?" mu diyorum?
güzel bir dağ tepe gördüğümde "buna nasıl da konulur mu?" diyorum?
güzel bir sahil plaj görünce "denize bak yaaa! uuf içine girilir ya" diye cinsel dürtülerim mi şahlanıyor?
rengarenk bir kuş görünce "vaaaş, bunu nasıl da avvuçlarım ama" diye sarkıntılık mı edesim geliyor?
beğendiğim bir kot pantolon görünce "bunu alacaksın, bacaklarını ayıracaksın, içine sokacaksın" diye cinsel fantezi mi yaşıyorum?
bir orman yeşil uçsuz bucaksız bozkırı görünce "üzerine uzanmakla" bastırılmış tecavüz duyguları mı taşıyorum?
güzel bir resim-tablo görsem içimden sex dürtüsüyle "yalarım" mı diyorum?

neden her ilgi alaka sadece sex olarak algılanıyor? kadınlar neden nasıl bu kadar genetik aptallıklarına yenik düşebiliyor? güzelliğin cazibesini sex olarak basitleştirerek aslında kadınlar kendilerine yapılan kötülüğü, asıl sapık ve manyakları haklı çıkarmaktalar.

27 ocak 2024

Okuduk hacı.

Patlat bi osbir iyi gelir.

Neyse testis geçmeyi bir kenara bırakırsak; mutluluğun anahtarı, tarifi, metodu diye bir şeyin olmadığını öğrendim diyebilirim sana.

Aramadığımda, beklenmedik bir anda, bazen bir "an"ın bir ömür hatırlanacağı kıvamda, bazen çok bazen hiç parada, bazen başarım bazen de başarısızlığımda, bazen pür ateş topu gibi önümde bazen o kadar her şeyin içiçe girdiği bir formda...

Bu yorumların sonu yok. Yaşadığın ömürde; artık ying yang mı dersin "her şerde bir hayır vardır" mı dersin bilmem ama mutlu olacak bir şey ya vardır ya da olacaktır.

Sadece zamanı gelmemiştir.

Şu kitap okuma konusunda da diyeceğim şey; buhranlı bir dönemdeyken ilk sarıldığım şey kitaplar olmuşken sonraları dedim ki

"Aleksi Zorba haklıymış".

Gugıllayabilirsin: "zorba felsefesi".

27 ocak 2024

--spoiler--
velhasıl kelam uzay boşluğunda gereksiz yer kaplamaya devam ediyorum.

işe yarayasım da yok. üretesim de yok. nefes alıyorum işte. boş oksijen israfıyım.
--spoiler--

Bir insana hiç kimse bu kadar ağır şeyler söylememeli, hele ki kendisi...

sözlük yazarlarının sormak istedikleri

Sözlükte yeni yıla giren var mı?

kafayı klozete sokmalı pornolar

2000 lerin başında Amerika'da epeyce viral olan p*rno film türüdür.
Bu fanteziyi seven kadınlar genellikle beyaz yaka çalışan ve kariyerli insanlardır.
Çünkü iş hayatlarında hep saygı gören bazı kişiler, özel hayatlarında aşağılanmayı arzular.
Brezilya'lı yazar Paulo coelho veronika ölmek istiyor adlı kitabında bunu şöyle anlatmıştır:

"Rahibe okullarında okumuş kadınlar;
cinsel tacize, aşağılanmaya uğramayı hayal ediyor, takım elbiseli bürokratlar Romanya'lı fahişelere, sırf ayaklarını yalayabilmek için dünya'nın parasını ödediklerini itiraf ediyorlardı.
Oğlan çocuklarına aşık delikanlılar, kız arkadaşına tutkun genç kızlar...
Karılarının yabancılarla seviştiğini seyretmek isteyen kocalar,
Kocaları tarafından aldatıldığını sandığı anda mastürbasyon yapan kadınlar... Kapıyı çalan her tamircinin koynuna girme isteğini zor bastıran anneler, sınırlarını aşmayı başarmış tuhaf görünümlü travestilerle yaşadıkları serüvenleri ayrıntılı olarak anlatan iyi aile babaları."

insanı mahveden şeyler

hayat denilen ama anlamsızlık ve saçmalık içerisinde sürüklenip yaralanmaktan öteye gitmeyen sıkıcı sürecin ta kendisi.

memento mori

4.leventten, sarıyerden, istinyeden ya da her neyse zincirlikuyu nun yukarısından bir yerlerden geçerken * gözüme mutlaka çarpan kelimeler.

çarpan kelimeler memento mori değil tabii ki. (bkz: her canlı ölümü tadacaktır). tam olarak net anlamını vermese de budur memento mori.

ne zaman bu iki kelime dizisinden birini görsem diğeri gelir aklıma, fakat bizim zincirlikuyu mezarlığında yazan her canlı ölümü tadacaktır, daha bir sert, ağır gelir, daha bir kanımı dondurur. acımasız gelir, ne o öyle, azarlar gibi? kızar gibi? her şeyin, yaptıklarının farkında ol der gibi? ne yani o yazıyı okuduktan sonra, 5 vakit namaza mı başlayayım? hacca mı gideyim, ne yapayım? zaten herkes kendisinden bilir işi, herkes bilir kendisini, yapacaklarını, yaptıklarını.

moral bozmaktan öteye gitmez bu memento mori ve her canlı ölümü tadacaktır kelime dizilimleri benim için.
doğruluğunu tartışmıyorum tabii ki.

kendi cümlelerinizi başkasından duymak

eskiden her konuda olduğu gibi sadece benim başıma geldiğini zannettiğim durumlardan biri...

kendi cümlelerinizi başkasından duymak

amelie filminin sonunda benzerini yaşayan romancıyı gülümsetmiş tecrübe. Hatta ıslık çalmıştı galiba keyiften.

kendi cümlelerinizi başkasından duymak

Anlattığın şeyi ilginç bulup ve senin anlattığını unutup yine sana anlatması. Senin de anlatıcının hevesini kırmamak için bilmiyormuş gibi dinleyip aaa diye tepki vermen.

12 aralık 2023 liglerin süresiz olarak ertelenmesi

Lan Sivas deplasmanı ne aq.

Asıl mal taklidi sizde
yok defans kalmadı yok orta saha sakatlıktan yeni çıktı diye ağlıyordunuz alın işte hepsi iyileşir.

eski sevgiliye şu an birinin basıyor olması

bunlar ne güzel başlıklar lan böyle tam intihar etmelik.

8 kasım 2023 bayern münih galatasaray maçı

Ne alaka biliyor musun ?
Biz şampiyonlar ligi gibi ciddi bir arenada karşılaşıyoruz ve kıran kırana mücadele edebiliyoruz. Siz ise anca Audi kupası adı altında Bayern Münih vb takımlar ile oynayabiliyorsunuz. Orda bile 6 tane yiyorsunuz.

Ne oldu sizin 19 maçlık seri ? Ne oldu ligi namağlup bitiriyordunuz ? Hadi konferans ligine yavrum. Formasını bulanın futbolcu olduğu takımlarla oynamaya devam edin.

mauro icardi

Fenerlilerin mallık seviyesi her geçen gün yeni boyut kazanıyor. icardi bokluyor adamlar. Evet yanlış duymadınız amk icardi. Kadıköy'de uzatmalarda soktuğu golün acısı daha çıkmamış belli.

Her maç icardiyi izliyorlar. Baksana sözlüğün Ahmet ercanlari kaçırdığı pozisyonların cetelesini bile tutmuş. Ben bile bilmiyordum lan o kaçan golü adafdbfbgn. Kaçırdıklarından , attığı penaltılardan hareketle icardi bokluyor adamlar. Dedim ya malliklari boyut değiştiriyor. Lan siz icardiyi yarım sezon oynatmak için saracoglunu adamın üstüne yaparsınız ne boş yapıyorsunuz.

Kadıköy'de size yine saplayacak kocanız merak etmeyin :D

mauro icardi

hayat ne kadar sürprizlerle doluysa futbolda onun gibi sürprizlerle dolu dedirten futbolcudur.

icardi, psg'de kulüpten izinsiz ülke dışına çıktı, karısıyla özel hayatıyla gündeme fazla geliyor diye fişlenip gönderilmişti. inter'de zaten kulüp efsanesi olma yolundayken taraftarla arası bozuldu ve takımdan ayrıldı.

şimdi bakıyorsun, karısına lösemi teşhisi konduğu halde iş hayatı ve ailevi sorunları karıştırmadan tam bir profesyonel gibi işini yapıyor. 3 maçtır iğneyle oynuyor, fedakarlık yapıyor. üstelik taraftarı da çok seviyor. ne inter'de ne de psg'de yaşadığı sorunların hiçbiri yok aksine onların tam tersi tamamen pozitif bir hikaye yaşıyor galatasaray'da.

hem oynadığı futbol hem saha dışı tavrı, attığı gollerin estetikliği, oynadığı maçların niteliği, 1,5 senede ülkede estirdiği rüzgarın tartışılacak bir yanı yok, ülkede hem mevcut sezonda hem de son birkaç sezonda dahi kıyaslanabilecek bir rakibi yok, böyle bir futbolcuya sahip olduğumuz için şükredelim, çatlak seslere karşı kulaklarımızı tıkamaya devam diyelim. iyiki varsın mauro.