bugün
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks29
- icardi190510
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni14
- keki kabarmayan sözlük kızı9
- anın görüntüsü13
- durduk yere tribe giren erkek9
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı10
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek46
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı18
- nervio13
- allah ile tanrının farkı var mı8
- allah yerine hızır'dan yardım istemek8
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- iğrenç bir his tarif et29
- düşün ki o bunu okuyor14
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz15
- sözlük kızlarının saç rengi18
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz11
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor17
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi9
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- içip içip entry girmek8
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
ben seni unutmak için sevmedim.
gülmen ayrılık demekmiş bilmedim.
bekledim sabah akşam yollarını.
ölmek istedim bir türlü ölmedim.
bilirsin ben türk sanat müziğini çok severim. rakısız gitmez ama bu meret, içmek lazım gelir dinlendiğinde. rakı içerken de dost lazım gelir.
ben her duble rakıma seni meze olarak kattım yalnız başıma kurduğum dostsuz sofralarda. her yudumda adını sayıkladım. seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde yoktun.
hatırlar mısın? sana hep rakı beni rahatlatır, hem sarhoş, hem mutlu eder derdim. sen ise, ben seni mutlu edemiyor muyum diye çıkışırdın bana. evirir, çevirir, kıvırır ikna ederdim seni. sen, en büyük mutluluk kaynağımsın derdim. sen ise içme.
rakı ile su her gece buluşurdu soframda, ama ben senin yüzünü göremezdim. gelmezdin bir türlü sensizliği meze ettiğim gecelerime. adın niyetine istanbul'u sayıklar oldum. artık yazmıyorum ona. artık, hiç yazmıyorum. parmaklarımın mürekkebi tükendi.
hatırlar mısın eminönü'nde geçirdiğimiz ve senin ne zaman sorsam hatırlamadığın o günü? her saniyesini kazıdım aklıma. ağaran her bir saç telime, istanbul sokaklarında attığımız adımları ekledim.
bugünlerde çok sık seni düşünüyorum. rüyalarıma bile girmiyorsun artık. çok mu korkuttu sensizliği meze ettiğim rakı sofralarım seni?
ne zaman kadehime doldursam o acı şarkıyı ; kaldırıp içinden duvardaki resmini görüyor muyum, görmüyor muyum diye bakıyorum.
eskiden sek içerdim, güzeldi. gözükürdü resmen ayan beyan. artık almıyor midem. hemen yakıveriyor, geceleri dayanılmaz ağrılar yapıyor. su katıyorum fazlaca.
ama biliyor musun? sensizliğin ciğerimi yaktığı kadar ciğerimi yakmıyor o acı şarkı. ben seninle gülmeyi ve doyasıya yaşamayı istedim. sen gittin bir gece ansızın.
karşı koltukta otururdun, ben sana bakardım, sen gözlerini kaçırırdın benden. bugün hangi diziyi izlesem acaba diye sürekli bir konu açar, bende sana bırak artık şu dizileri diye çıkışırdım.
biliyor musun? sen gittikten sonra hiç kimse adımı senin kadar içten söyleyemedi. ne zaman başımı yastığa koysam kulaklarımda çınlıyor sensizlik.
sensizlik diyorum da, nedir bu sensizlik?
hani parmağın kesilir de, harıl harıl yara bandı ararsın ya ortalarda, ilaç bulmaya çalışırsın. çalmadığın kapı, çaresini sormadığın insan kalmaz. işte bu da aynı şey. ama organlar farklı.
sen ; böylesi daha iyi git artık dediğinde kalbime giren o sonsuz neşterin açtığı yaradan sonra, harıl harıl dolaştım her yeri. derdime derman, yarama ilaç ve karalara karışıp akan gözyaşlarımı silecek insanlar aradım.
ne zaman senden gitmek için istasyondan trene binsem, yine sana ; eminönü'ne vardım. yine o bank'a oturdum. martılar adını yazdı gökyüzüne, gülümsedim.
kalem kağıt tutamaz oldu artık elim. yazsam derdime dermanı yok. bende yarım bıraktığım cümlelerim ile siliyorum gözyaşlarımı.
ama sen, en iyisi yine git şimdi.
git, geri gel ama yalnız bırakma.
gülmen ayrılık demekmiş bilmedim.
bekledim sabah akşam yollarını.
ölmek istedim bir türlü ölmedim.
bilirsin ben türk sanat müziğini çok severim. rakısız gitmez ama bu meret, içmek lazım gelir dinlendiğinde. rakı içerken de dost lazım gelir.
ben her duble rakıma seni meze olarak kattım yalnız başıma kurduğum dostsuz sofralarda. her yudumda adını sayıkladım. seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde yoktun.
hatırlar mısın? sana hep rakı beni rahatlatır, hem sarhoş, hem mutlu eder derdim. sen ise, ben seni mutlu edemiyor muyum diye çıkışırdın bana. evirir, çevirir, kıvırır ikna ederdim seni. sen, en büyük mutluluk kaynağımsın derdim. sen ise içme.
rakı ile su her gece buluşurdu soframda, ama ben senin yüzünü göremezdim. gelmezdin bir türlü sensizliği meze ettiğim gecelerime. adın niyetine istanbul'u sayıklar oldum. artık yazmıyorum ona. artık, hiç yazmıyorum. parmaklarımın mürekkebi tükendi.
hatırlar mısın eminönü'nde geçirdiğimiz ve senin ne zaman sorsam hatırlamadığın o günü? her saniyesini kazıdım aklıma. ağaran her bir saç telime, istanbul sokaklarında attığımız adımları ekledim.
bugünlerde çok sık seni düşünüyorum. rüyalarıma bile girmiyorsun artık. çok mu korkuttu sensizliği meze ettiğim rakı sofralarım seni?
ne zaman kadehime doldursam o acı şarkıyı ; kaldırıp içinden duvardaki resmini görüyor muyum, görmüyor muyum diye bakıyorum.
eskiden sek içerdim, güzeldi. gözükürdü resmen ayan beyan. artık almıyor midem. hemen yakıveriyor, geceleri dayanılmaz ağrılar yapıyor. su katıyorum fazlaca.
ama biliyor musun? sensizliğin ciğerimi yaktığı kadar ciğerimi yakmıyor o acı şarkı. ben seninle gülmeyi ve doyasıya yaşamayı istedim. sen gittin bir gece ansızın.
karşı koltukta otururdun, ben sana bakardım, sen gözlerini kaçırırdın benden. bugün hangi diziyi izlesem acaba diye sürekli bir konu açar, bende sana bırak artık şu dizileri diye çıkışırdım.
biliyor musun? sen gittikten sonra hiç kimse adımı senin kadar içten söyleyemedi. ne zaman başımı yastığa koysam kulaklarımda çınlıyor sensizlik.
sensizlik diyorum da, nedir bu sensizlik?
hani parmağın kesilir de, harıl harıl yara bandı ararsın ya ortalarda, ilaç bulmaya çalışırsın. çalmadığın kapı, çaresini sormadığın insan kalmaz. işte bu da aynı şey. ama organlar farklı.
sen ; böylesi daha iyi git artık dediğinde kalbime giren o sonsuz neşterin açtığı yaradan sonra, harıl harıl dolaştım her yeri. derdime derman, yarama ilaç ve karalara karışıp akan gözyaşlarımı silecek insanlar aradım.
ne zaman senden gitmek için istasyondan trene binsem, yine sana ; eminönü'ne vardım. yine o bank'a oturdum. martılar adını yazdı gökyüzüne, gülümsedim.
kalem kağıt tutamaz oldu artık elim. yazsam derdime dermanı yok. bende yarım bıraktığım cümlelerim ile siliyorum gözyaşlarımı.
ama sen, en iyisi yine git şimdi.
git, geri gel ama yalnız bırakma.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar