bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

ben seni unutmak için sevmedim.
gülmen ayrılık demekmiş bilmedim.
bekledim sabah akşam yollarını.
ölmek istedim bir türlü ölmedim.

bilirsin ben türk sanat müziğini çok severim. rakısız gitmez ama bu meret, içmek lazım gelir dinlendiğinde. rakı içerken de dost lazım gelir.

ben her duble rakıma seni meze olarak kattım yalnız başıma kurduğum dostsuz sofralarda. her yudumda adını sayıkladım. seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde yoktun.

hatırlar mısın? sana hep rakı beni rahatlatır, hem sarhoş, hem mutlu eder derdim. sen ise, ben seni mutlu edemiyor muyum diye çıkışırdın bana. evirir, çevirir, kıvırır ikna ederdim seni. sen, en büyük mutluluk kaynağımsın derdim. sen ise içme.

rakı ile su her gece buluşurdu soframda, ama ben senin yüzünü göremezdim. gelmezdin bir türlü sensizliği meze ettiğim gecelerime. adın niyetine istanbul'u sayıklar oldum. artık yazmıyorum ona. artık, hiç yazmıyorum. parmaklarımın mürekkebi tükendi.

hatırlar mısın eminönü'nde geçirdiğimiz ve senin ne zaman sorsam hatırlamadığın o günü? her saniyesini kazıdım aklıma. ağaran her bir saç telime, istanbul sokaklarında attığımız adımları ekledim.

bugünlerde çok sık seni düşünüyorum. rüyalarıma bile girmiyorsun artık. çok mu korkuttu sensizliği meze ettiğim rakı sofralarım seni?

ne zaman kadehime doldursam o acı şarkıyı ; kaldırıp içinden duvardaki resmini görüyor muyum, görmüyor muyum diye bakıyorum.

eskiden sek içerdim, güzeldi. gözükürdü resmen ayan beyan. artık almıyor midem. hemen yakıveriyor, geceleri dayanılmaz ağrılar yapıyor. su katıyorum fazlaca.

ama biliyor musun? sensizliğin ciğerimi yaktığı kadar ciğerimi yakmıyor o acı şarkı. ben seninle gülmeyi ve doyasıya yaşamayı istedim. sen gittin bir gece ansızın.

karşı koltukta otururdun, ben sana bakardım, sen gözlerini kaçırırdın benden. bugün hangi diziyi izlesem acaba diye sürekli bir konu açar, bende sana bırak artık şu dizileri diye çıkışırdım.

biliyor musun? sen gittikten sonra hiç kimse adımı senin kadar içten söyleyemedi. ne zaman başımı yastığa koysam kulaklarımda çınlıyor sensizlik.

sensizlik diyorum da, nedir bu sensizlik?

hani parmağın kesilir de, harıl harıl yara bandı ararsın ya ortalarda, ilaç bulmaya çalışırsın. çalmadığın kapı, çaresini sormadığın insan kalmaz. işte bu da aynı şey. ama organlar farklı.

sen ; böylesi daha iyi git artık dediğinde kalbime giren o sonsuz neşterin açtığı yaradan sonra, harıl harıl dolaştım her yeri. derdime derman, yarama ilaç ve karalara karışıp akan gözyaşlarımı silecek insanlar aradım.

ne zaman senden gitmek için istasyondan trene binsem, yine sana ; eminönü'ne vardım. yine o bank'a oturdum. martılar adını yazdı gökyüzüne, gülümsedim.

kalem kağıt tutamaz oldu artık elim. yazsam derdime dermanı yok. bende yarım bıraktığım cümlelerim ile siliyorum gözyaşlarımı.

ama sen, en iyisi yine git şimdi.

git, geri gel ama yalnız bırakma.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar