bugün

the village

verdiği sosyal mesaj yeterince anlaşılamamış güzel bir film. bir çok sosyal mesaj içerir. bence en önemlisi dünyadan kendini soyutlayıp kendi kanunlarını yaratmak ve kapalı bi kutu haline gelmek sorunlara geçici çözümler üretse de köy sınırları dışında kötü yaratıklarla anlaşma sağladığınızı söyleyerek halkınızı kandırsanızda bir gün biri son söz benim deyip o sınırları aşıp gerçeklere ulaşacaktır. bu bakış açısından kendi iyileriniz için başkalarının hayatına(onlar; korumak istedikleriniz, sevdikleriniz olsa bile) sınırlar koymak kimsenin hakkı değildir.

filme genel anlamda bakıldığında saçma yaratık kostümleriyle beceriksizlik eseri bir film zannediliyor. aslında bir korku filmi olmadığı ama insanları korkuyla bastırmaya çalışan bir zihniyet olduğunu göstermeye çalışıyor. izleyenlerin büyük kısmının verilen mecazi mesajı algılamıyor olması hem ilginç hem üzücü... adamlar o kadar belirgin şekilde filme değil anlattığına odaklanın diye sahne başarılarını geri planda tutmuş ve düşünceye dikkat çekmeye çalışmış.

insan üzülüyor. filmleri, içinde çok güzel bir kadın rolü oynayan kadının illa çok güzel olması gerekir düşüncesi hakim bir topluluk izliyor. oysa görünenden çok anlattığına bakmalı.

bana göre bu film tam türkiye cumhuriyetini anlatıyor. etrafı düşmanlarla çevrili kalmış, etrafında bulunan farazi yaratıklardan korkup ülkesi dışına çıkamayan geri kalmış bir toplum. ülkeyi kuranlar çevrelerinde yaşayanlardan öyle korkmuş ve sinmişler ki kötülük görmemek için içlerine kapanmışlar. kendi dikta kanunlarını yaratmışlar. "dünya, belki büyüklerimizin bize anlattığı gibi değildir" diyenlere baskı uygulanıp sindirilmiş. insanlar gerekirse ölüme terkedilmiş ama çizilen çerçevenin dışına çıkılmasına izin verilmemiş. daha uzatmayayım gerisini siz biliyorsunuz zaten.