bugün

acılar evi

bu evin içinde karşı kutbunu bulamamış bir aşk dolaşır. dolaşır dolaşırda bir bütün olacağı öteki parçasını bulamaz. öfke, acı ve kin olarak eşyaya sirayet eder bu durum. bir bakarsınız ki pencereler çarpıyor, bardaklar çatlıyor, duvardaki resimler yerlerinden oynuyor.

içerisinde aşk olmayan evde, giderek azalıp uçuşan bir koku, buharlaşarak atmosfere karışan su gibi eşyanın ruhuda yok olur. maddenin anlamı kalır geriye. tek başına aşksız yaşayan bir adamın evinde ise eşya evin efendisi kesilir. elektronik eşyalar bozulur, sandalyeler eklem yerlerinden ayrılıverir. eşya yalnızlıktan daha çok ses verir.