bugün

beşiktaş

2009-2010 sezonunda yüreğiyle mücadele eden futbol takımı.

bir beşiktaş taraftarı olarak seslendiğimsin,
asla çirkefleşmeden, haysiyetiyle, gururuyla, gönülden mücadele eden beşiktaş.

savunmada oynadığı topla adeta gözümüzün pasını silen matteo ferrari,

matteo ferrari ile birlikte savunmanın bel kemiğini oluşturan, yeri geldi mi golünü de atan, her daim yüreğini ortaya koyan çek kartal tomas sivok,

geçen sezonun tamamında, arkası kesik kramponlarla mücadele eden ve gıkı çıkmayan bu sene de hocanın görev verdiği her yerde elinden gelen herşeyi yapan taraftarın sahada can bulmuş hali kaptan ibrahim toraman,

oynadığı hiç bir futbolcuya karşı yenilgiyi hazmetmemiş olan, gencecik adamlar karşısında yılmadan mücadele eden, beşiktaş'ın ruh adamlarından emektar delikanlı deli ibo nam-ı diğer ibrahim üzülmez,

yeri geldi mi en büyük eleştiriyi de alan ama daima efendiliğini ve profesyonelliğini bozmadan çalışan, türkiye'nin en iyi kalecisi olduğunu bir kez daha her maçta gözümüze çalan rüştü reçber,

reklamda seslendirdiği "beşiktaş mücadeledir" cümlesini yaşam tarzı edinen, mücadeleden asla yılmayan, bıkmayan, sahada basmadık yer bırakmayan panzer fabian ernst,

alındığı zaman ortaya çıkan tüm tartışmalara her maç nokta koyan görev adamı, efendi insan michael fink,

karakartalın gol yükünü tek başına yüklenen, beşiktaş'a imza attığında gencecik bir çocukken bu koca bir adam olan, asla karakterinden ödün vermeyen, yeri geldi mi hata da yapan ama samimiyetinden asla şüphe ettirmeyen bobo,

nereye konulursa konsun, candan mücadelesini her daim veren, kaç ciğer taşıdığını merak ettiğim ekrem dağ,

ve yenildikleri maçlarda, puan kaybettikleri maçlarda bile sahada verdikleri mücadeleyle taraftarına kendini alkışlattıran, göğüslerinde taşıdıkları armaya sonuna kadar laik olan, futbol ahlakları ve insanlıklarıyla, efendilikleriyle gönüllerimizde yer eden; kimi haysiyet yoksunu, insanlık dışı hareketler yapan futbol sporunu icra eden insanların yanında bir pırlanta gibi parlayan karakartallara,

bu yola baş koymuş bir beşiktaş taraftarı olarak siz değerli kardeşlerime teşekkürü borç bilirim.

biz ki ne yüreksiz oyuncular gördük, sahaya ayak basmaya mecali olmayan oyuncular,
ve biz ki ne oyuncular gördük ki yüreğini ortaya koyan, eşitlik umuduyla mücadele eden ama hakkı çalınan.

ve biz ki ne hocalar gördük işine gelmeyince kuyruğunu kıstırarak kaçan, bizleri yarı yolda bırakan, düştüğümüz çukurlardan bizleri çıkarmayı asla başaramayan.

o yüzden büyük hocam mustafa denizli, sana da teşekkür ederim. yeri geldi eleştiririz, yeri geldi takışırız. herkes hata da yapar, sende yaparsın. ama bize kattığın, bizi en dibe vurduğumuz anlarda bile yürek aşıladığın için teşekkür ederiz.

biz beşiktaş taraftarı yeri geldi seba başkan'la birlikte "şerefli ikincilik"leri yazdık gönül kitaplarına.

biz neticeden evvel haticeci olduk,
ve bizim için, ortak aşk için savaşanları asla unutmadık.

koskoca bir sezonu alnımız dik, aşkımız pek bitirirken,
geleceğe umud açarken, hatıralara girdiniz hepiniz.

tek cümleyle minnetin en güzel tasviri sizlere olsun,
hakkımız size helal olsun.