ereskigal

kendisine formspringte gelen "kendimi picasso'nun tanrıçalarından biri olarak tanımlıyorum çünkü ben... " sorusunu itinayla cevaplayan yazar.

öncelikle bu soru gerçekten aldığım en iyi soruydu şimdiye kadar. teşekkür ederim beni de düşündürdüğün için.
başlangıçta belirtmeliyim ki ben picassonun tanrıçalarından biri değilim. yani ben kendimi bir tanrıça olarak görüyorum ama bunu picassoyla sınırlayamam ve picassonun lafını içinde tanrıça geçen sevdiğim cümlelerden biri olduğu için kullandım.
kendimi tanrıça olarak görüyorum çünkü;
- ben bir tanrıçayım.
- belki narsist bir manyağım.
- belki kompleksliyim ama farkında değilim.
- yaratıyorum. aslında en büyük sebebi bu şık. evet yaratıyorum. maddeyi yoktan var etmek değildir yanlızca yaratmak. bir şeye fark katabilmektir. birinden farklı yazabilmek, bazen çalabilmek, bazen çizebilmektir. hangi konuda fark yaratıyorsun dersen; emin olduğum birkaç örnek verebilirim. mesleğimde fark yaratıyorum. mesleğimi mekanik olarak, kurulmuş bir oyuncak gibi yapmıyorum. neyi neden yaptığımı bilerek, severek, alternatif girişimler üretmeye çalışıp başararak yapıyorum. ayrıca yazıyorum bazen. farklı yazıyorum. ifadem farklı benim yazımı daha önce okuyan bir kişi başka bir yerde başka bir yazıma rastladığında ahanda bunu sen yazmışsın diyebiliyor. insan ilişkilerimde fark yaratıyorum. bunu çok net biliyorum. benim hayatına kıyısından köşesinden de olsa girdiğim herkes beni hayatının sonuna kadar hatırlar. bu çok iddialı gelebilir ama böyle. örnekleri ile kanıtlandı her seferinde. ayrıca hayatına girdiğim insanlara daha önce karşılaşmadıkları şeyler yaşatıp, daha önce keşfedemedikleri yanlarını gösteriyorum. benimle bağları bir gün kesildiğinde, benden önceki insan olmuyorlar artık. hemcinslerimle benzer yanlarım var tabiki. mesela memelerim var, ne bileyim regl oluyorum ama dişiliğim gibi erkeksi taraflarımın yansımaları da yerine göre yoğun olduğundan, sevdiğim insanların herşeyi olabiliyorum. fark yaratıyorum dokunurken. insana dokunmanın büyülü bir yanı olduğunu düşünüp hissettiğimden dolayı dokunuşlarımın kimseye benzemediğini söylerler.
tanrıçayım çünkü; tanrıçayım diyebilecek kadar megaloman yaklaşırken bile, insanca hislerimi ve güdülerimi seviyor ve yansıtmaktan gocunmuyorum asla. bir hissi belli etmek için taktikler savaşlar yaşamıyorum. bir tanrıça kadar ihtiyaçsızım bu konuda. yani ihtiyacım yok hislerimi güdülerimi gizlemeye. bu taktiksel savaşlarla kazanacaklarımı umursamıyorum.

tanrıçayım çünkü; öyle hissediyorum.
tanrıçayım çünkü; birşeyi çok istersem alıyorum. tanrıçayım çünkü hükmetmek istersem edebiliyorum en asiye bile.
tanrıçayım çünkü; iyiyim demiyorum. kötü olabiliyorum.
tanrıçayım çünkü; öfkem tüm dünyayı yakabilir gerçekten biliyorum.
tanrıçayım çünkü; bütün insanlığı sevebiliyorum.
tanrıçayım çünkü; düşmanıma bile merhamet gösterebiliyorum.
tanrıçayım çünkü; adaletsiz davanırlarsa sevdiklerimi bile cezalandırabiliyorum.