bugün
- kablosuz sütyen19
- bugün yaşadığınız en üzücü olay11
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar14
- yazarların cinsel tercihi9
- icardi190537
- albay kemal24
- meral akşener10
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi14
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- peygamberlerin yahudi olması8
- kadir mısıroğlu mezarı10
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı9
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift21
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho29
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur11
- zalbert ramstein12
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
Kelime olarak kökeni Antik Yunanlılara dayanır. Nefret anlamına gelen misos ve insan anlamına gelen anthropos sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Kısaca, insan cinsinden nefret etmek, tiksinmek durumudur. Buna göre,insan ırkı tamamen değersizdir ve hayat zincirinim en aşağılarında bir yere sahiptir.
Jonathan Swift; Güliver'in Gezileri adlı romanında bu yönünü oldukça keskin bir şekilde göstermiştir. Güliver'in her yolculuğunda, insanlığın farklı zaaf ve hataları açıkça ve sert bir dille eleştirir. Yaptığı göndermelerde insanların değerli saydığı şeylerin aslında ne kadar aptalca şeyler olduklarını göstermeye çalışır. Bu romanı okuyan kişi, tüm eleştirilerin kendisine de yöneltildiğini hisseder. Okur, kendisini asla üstün göremez. Eserin sonunda Güliver karısından ve çocuklarından tiksinir ve ahırındaki atlarıyla büyük bir bağ oluşturur. Bunda, son seyahatinde karşılaştığı insan benzeri akılsız yaratıklar olan yahoolar ile insanın asla kuramayacağı kadar mükemmele yakın bir sistem yaratmış olan at adamlar olan houyhnhnmlerden çok etkilenmesinin rolü büyüktür.
Usta yazar Swift yine de tam anlamıyla bir mizantrop değildir. insan ırkının tiksinti uyandırdığını kabul etmekle birlikte bireylerin sevilebileceğinin mümkün olduğunu düşünür. Yani, evet insan olarak doğduğumuz için kötüyüz fakat aklımızı kullanarak daha iyi bir noktaya gelebiliriz diye bir açık kapı bırakır.
Karmaşıktır, rahatsız eder insanı. Kolay kolay çıkılmaz işin içinden. Biz ki, insanlık olarak ütopyalardan geçip Distopyalar yazmışız. Yaşadığımız gezegeni ne duruma getirdiğimizi, insanlık olarak ne büyük suçlar işlediğimizi görmezden gelemesek de içimizde hep acı bir umut vardır yaraları sarmaya, dünyayı daha güzel bir hale getirmeye dair. Nazım Hikmet'in "kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet" dizeleriyle özetlediği hissiyatın toplumsal olanıdır belki de bu içimizdeki çekişme.
Bu kavramın tam olarak zıttı hümanizm değil, insan ırkı süperdir, her yönüyle mükemmeldir diye düşünen philanthropy denilen başka bir aşırılıktır.
Jonathan Swift; Güliver'in Gezileri adlı romanında bu yönünü oldukça keskin bir şekilde göstermiştir. Güliver'in her yolculuğunda, insanlığın farklı zaaf ve hataları açıkça ve sert bir dille eleştirir. Yaptığı göndermelerde insanların değerli saydığı şeylerin aslında ne kadar aptalca şeyler olduklarını göstermeye çalışır. Bu romanı okuyan kişi, tüm eleştirilerin kendisine de yöneltildiğini hisseder. Okur, kendisini asla üstün göremez. Eserin sonunda Güliver karısından ve çocuklarından tiksinir ve ahırındaki atlarıyla büyük bir bağ oluşturur. Bunda, son seyahatinde karşılaştığı insan benzeri akılsız yaratıklar olan yahoolar ile insanın asla kuramayacağı kadar mükemmele yakın bir sistem yaratmış olan at adamlar olan houyhnhnmlerden çok etkilenmesinin rolü büyüktür.
Usta yazar Swift yine de tam anlamıyla bir mizantrop değildir. insan ırkının tiksinti uyandırdığını kabul etmekle birlikte bireylerin sevilebileceğinin mümkün olduğunu düşünür. Yani, evet insan olarak doğduğumuz için kötüyüz fakat aklımızı kullanarak daha iyi bir noktaya gelebiliriz diye bir açık kapı bırakır.
Karmaşıktır, rahatsız eder insanı. Kolay kolay çıkılmaz işin içinden. Biz ki, insanlık olarak ütopyalardan geçip Distopyalar yazmışız. Yaşadığımız gezegeni ne duruma getirdiğimizi, insanlık olarak ne büyük suçlar işlediğimizi görmezden gelemesek de içimizde hep acı bir umut vardır yaraları sarmaya, dünyayı daha güzel bir hale getirmeye dair. Nazım Hikmet'in "kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet" dizeleriyle özetlediği hissiyatın toplumsal olanıdır belki de bu içimizdeki çekişme.
Bu kavramın tam olarak zıttı hümanizm değil, insan ırkı süperdir, her yönüyle mükemmeldir diye düşünen philanthropy denilen başka bir aşırılıktır.
güncel Önemli Başlıklar