bugün

yazı tura

mükemmel bir uğur yücel filmi. tarihi ve geçmişi olmayan, iç çekişmelerden bizim kadar canı yanmayan amerikan sineması'nın yaptığını nihayet bizden birisi akıl edip de bize uyguladı. ve başarılı oldu. güneydoğu sorunu, kürt sorunu ve pkk sorunu bunların başında gelir.
uğur yücel bunu başardı. orada, güneydoğu anadolu bölgesi'nde yaşananın basit bir iç çekişme değil insanların kaderlerinin yönünü tayin eden bir olay olduğunu gözlere soktu. bizim sorunumuzu evrensel bir hikaye ve evrensel çekim tekniğiyle beyaz perdeye yansıttı. tüm oyunculuklar harikadır. alkışa şayandır.

dün gece itibariyle show tv'de gösterimi vardı bu canım filmin. fakat o orospu ve göt oğlanı kanal, filmin anasını s.ikmişti. ben bu filmin yönetmeni veya oyuncusu olsam, vermem filmimi. neden mi vermem, ikinci hikayedeki (cevher'in hikayesindeki kesintiler) filmi sikko yapmıştı.

insan o tv kanalına demez mi şimdi: "lan göt oğlanı, adam ta yunanistan'dan türkiye'ye gelmiş. ve kendince yüzleşiyor her şeyle. abisiyle, geçmişiyle, geleceğiyle. sen ise zurnanın zart dediği yerde kesiyorsun. ahlak adı altında tecavüz ediyorsun filme. en büyük ahlaksızlığı sen yapıyorsun. buna hakkın yok. eğer kesinti işini göze alamıyorsan o zaman yayın hakkını almayacaksın bu filmin. göt oğlanı."

kızdım dün gece. o kadar kopuk bir filmmiş gibi aksettirildi ki hikaye, midem bulandı. sırf o s.ikik kesintiler yüzünden sıkıldım, dvd'den izlerken bayıldığım filmden.
ve ilk kez izleyen bir izleyicinin gözünden bakarken sordum kendime: niçin ibne olmuş peki o adam? gay barındaki o hikaye peki? nasıl duyacak filmi ilk kez izleyen birisi?
cevap verin lan bana. aydınlatın beni.

--spoiler--
"sen babamın kucağındasın cevher. ben babasızım. bir amca vardı. seviyordu beni. baba sıcaklığını onun kucağında hissediyordum. bir gün kaydı bana."
--spoiler--

ne olacak peki bu sahne. ne olacak?

show tv'ye not: hay a.mınıza koyayım lan sizin. canım eserleri böyle piç ettiğiniz için. zihniyetinizi s.ikeyim sizin. ahlak anlayışınıza sokayım.