bugün

rocky balboa

sadece bir film olarak yorumladığınızda şaheser denebilecek bir film değildir rocky balboa.
zamanı gözünüzün önüne getirip çocukluğunuzda beraber büyüdüğünüz, apollo'ya pes ettiren, drago gibi bir elemanla ringe çıkmaya cesaret eden, bu ringe çıkışında karşısına sadece drago'yu değil eşini ve kariyerini de alan, durmadan vefayı öğrettiği öğrencisinden vefasızlık gören, amerikalı olmasına rağmen türk samimiyetine sahip olan rocky'nin son filmi olarak yorumladığınızda ise bir başyapıttır.
bir dönem çocuklarının başlangıç kahramınıdır rocky balboa. bu son vedasıyla beraber de o dönemin çocukluğu da sona ermiştir. (bkz: 80 lerin sonunda 90 ların başında çocuk olmak)

--spoiler--
spiker; welcome to the rockyland dediğinde adamı olduğu yere çivileyen, ağlama problemi olmayanların gözünden birkaç damla yaş akıtan, gülümseten, bir cümleyle müthiş anıları bir anda aklına getiren, efsaneye son derece yakışan bir veda filmidir rocky.