bugün

güz sancısı

bi .oka benzemeyen, oyuncuların söyledikleri anlaşılmayan kötü film.
bi kere kim kimdir ne oluyor hiçbişey anlamadım. bi de eleni isminden başka bi isim kullansınlar lütfen artık. rum kızlarına verilen genel bir isim gibi oldu nerdeyse. karakter analizlerine gelirsek;

eleni: rolü nedir amacı nedir ne yapıyor ne istiyor? neden onu pazarlayan ninesini hala bu kadar çok seviyor? neden babanesinin kafasına bi taş atıp ordan siktirolup gitmiyor? kıllı heriflerle para karşılığı takışırken elinden düşürmediği o bebeğe nasıl bir anlam yüklemeliyiz istemeyerek zevk almayarak seviştiğini mi anlamalıyız ?

behçet: sönük, amaçsız, fikirsiz, ispiyoncu salak bi tipleme. saman altından su yürüten ne yapmaya çalıştığını, neyi savunduğunu bir türlü anlayamıyoruz.

oyuncakçı ve nine: filmin sonunda aralarında çok eski bir hikaye olduğunu anlıyoruz ama hiç bilgi vermiyorlar. " anaa o ona mı aşıkmış aa " falan oluyosunuz.

nemika ve adını hatırlayamadığım ölen çocuk (okan yalabık): nemika oğlana halleniyor gibi bir hava seziyoruz ama hiçbi zaman emin olamıyoruz. aralarında ne dönüyor bilemiyoruz ama var bişey.

genel analiz: türkleri nazi subayı, rumları da zavallı masumcuk yahudiler gibi gösteren bir film. her iki milletinde yar aldığını zaten biliyoruz fakat neden tek taraflı kötü gösterilen bir film olmuş bu? ne demeye çalışılıyor yani " bakınız biz ne aşşalık bi milletiz rumları böyle hakladık iğrenciz biz " mi demeye çalışıyor?
eleniyle behçet birden bire sevişmeye başlıyorlar ne gerekiz bir sahne. ha birde uyandığında eleni hanımın üzerinde büyük gelen erkek gömleği de olmazsa olmaz demi.