bugün

hush

---spoiler---

2009 ingiltere yapımı korku gerilim türlerindeki filmdir. 91 dakika süresi var. film diğer "yolda karşılaşılan psikopat" temalı diğer amerikan filmleri gibi gelse de bazı şeyler daha farklı çıkıyor ve o klasik yol katliamı filmlerinden ayrılıyor. film abbot ve kevaşe ablamız beth ile başlıyor ki kurbanlarımız da bunlar. kendileri sorunlar yaşayan karı koca. en büyük sorunları ise kocanın yani abbottun yıldızları hatırlayamaması! neyse işte böyle büyük bir sorunla kavga ede ede giderken çiftimiz, abbot gece vakti anayolda bir tırın arkasındaki kapının bir anda açılmasıyla zincirlenmiş ve çığlık atarak yardım isteyen bir kadın görür (kapı açıldığı gibi kapanır) ve hemen karısına söyler. polisi ararlar ama tüm amerikan filmlerinde olduğu gibi polislerden pek bir yardım gelmez. bethin ısrarlarına rağmen benzin istasyonlarına poster asma işi olan abbot tırın peşini bırakır. tırın gittiğini düşünürler ve orda kavga ederler. kadın mal gibi gider. tahmin edebileceğiniz üzere tırın şoförü (ki bu adamın yüzünü film boyunca hiç görmeyiz) kadını kaçırır. tırın orda olduğunu anlayan abbot karısını bulamayınca tırın peşine düşer. bundan sonrası iki kişi arasındaki kaçma kovalamaca şeklinde geçer. ama gerilimli bir şekilde. mesela bir yerinde katil (daha doğrusu kaçakçı!) abbot'u kovalarken bir tolette 2 polis ile sıkışıp kalırlar. abbot polislerden yardım isteyemez çünkü abbot da polisler tarafından haksız yere aranmaktadır ve kelepçelidir. o sahne de bayağı güldüm ve heyecanlandım. daha sonra şoför tıra tlayıp yola devam eder. abbot pes etmez ve peşlerinden gider. giderken acı gerçeği öğrenir yani karısının kendisini aldattığını. ama hiç ikilime düşmeden kustuktan! sonra karısının peşinden onu kurtarmak için gitmeye devam eder. (film de olsa helal olsun dedim. kadına da geberir umarım dedim! al o yıldızları..! neyse!) ve sonunu da söyliyim ki kadını ve diğer kadınları kurtarmayı başarır. o tır şoförünün hayatı da filmin sonunda bilmem kaç tonluk konteynırırın altında son bulur.
filmde açıklanmayan bir sürü şey var. mesela bu adam ve ortağı olduğunu zannettiğimiz güvenlik görevlisi bu kadınları niye kaçırıyor. benim tahminim seks kölesi ticareti yönünde. artı olarak hikayenin ortasında abbbotun karşısına çıkann ve tırdan kaçtığını söyleyen sonradan da yaşlı çifit öldürüp abbot'un ellerini çivileyen manyak kadın ne ayaktı. bu da söylenmiyor. filmin son sahnesinde çıkan ve diğer suç ortağının baktığı "traffic" kitabının olayı nedir? daha önceden polis tarafından aranan abbot'un sonu ne olacak? abbotun kevaşe karısının yattığı, ismini şimdi hatırlayamadığım adam ne ayaktır ki adamın adı (hatırladım şimdi ; leo) hatırlayamama rağmen bin kere geçti filmde. bir ara insan ticaretinin başı bu leo pezevengi mi diye kendi kendime sormadım değil hani!

film kendi türündeki diğer filmlere oranla beni daha çok sardı, gerdi, okşadı falan filan. bence iyi filmdir, izleyin derim!

"uzun yoldayken gördüğünüz herşeye mal bulmuş mağribi gibi atlamayın! hadi atladınız. bunun sonucunda karınız kaçırıldığında sizi aldatmış olsa bile peşinden gidip kurtarın!"

not : filmin sonunda yazılar çıkınca kapatmayın. film hemen bitmiyor.

---spoiler---