bugün

üniversite tercihleri

yüz binlerce öğrencinin şu günlerde telaş içinde umutlarını forma dökme çabalarıdır. fakat üniversiteyi bir de öğrenciden dinleyin:

Merhaba,

Bu başlığı merak edip açtığınıza göre muhtemelen gelecekte üniversitede okuma hayaliniz var. Üniversiteler şirket olmuş, size kendilerini satmaya çalışıyorlar. Ama biz size hayalleriniz ve reklamlarla zihninizde canlandırdığınız üniversiteyi, öğrenciler olarak, kampüste karşılaşabileceğiniz bir arkadaşınız olarak anlatalım.

Bu konuda biraz aceleci davrandığımızın farkındayız. Ama üniversite harçlarına %500'e varan zamların yapıldığını öğrenince okullar açılana kadar sabredemedik, hemen haber vermek istedik. Biz söyleyelim de siz şimdiden kararınızı verin:

a) Şimdiden para biriktirmeye başlayabilirsiniz,
b) "Benim para yetmez" diyerek okumaktan
vazgeçebilirsiniz,
c) Bulamayacağınızı söyleyelim ama, iş aramaya
başlayabilirsiniz,

ya da size verilen şıklarla yetinmeyip hakkınızı isteyebilirsiniz!

Seçiminiz ne olursa olsun, bu aşamaya gelene kadar zorluklar çektiniz (kendimizden biliyoruz). Dershanelere gittiniz, testler çözdünüz. Sokağa çıkmanız gerekirken evlere kapandınız, kendinize ait haftada bir gününüz bile olmadı. "Üniversiteye gireyim, gerisi kolay" dediniz belki, dişinizi sıktınız, idare ettiniz. Ama şimdi de önünüzde harç zamları var. Belki ikinci öğretim tercih edecektiniz de şimdi kara kara düşünüyorsunuz. Hadi herşeyi sineye çektiniz, girdiniz üniversiteye diyelim, şimdi de üniversite sorunlarıyla karşı karşıyasınız.

Hepiniz sözüne kıymet verilen bir adam/kadın yerine konmak ümidiyle geldiniz üniversitelere. Lisedeyken sözünüzü kimse dinlememişti; ama artık üniversitelisiniz. Ama bizden söylemesi, bu da sözünüzün dinleneceği anlamına gelmiyor. Yapılan hiçbir seçimde, hayatınızı etkileyen hiçbir kararda hiç kimse sizin fikrinizi sormayacak. Size sorulmadığı halde fikrinizi söylediğinizde ise karşılaşacağınız tepkiyi televizyonlardan seyredebilirsiniz. "Bana ne, ben dalgama bakarım!" diyemeyeceksiniz: üniversite harçlarına %500 zam gelecek, yemekhane fiyatları aniden artacak, yurtlarınızın temiz olmadığını görecek, bir sabah üniversitenizi bulamayacak, sizin haberiniz bile olmadan başka bir semte taşındığını öğreneceksiniz (bkz.: Mimar Sinan ve Yıldız üniversiteleri).

Bütün bu sorunlara rağmen üniversiteyi bitireceksiniz ki, elinizde diplomayla birlikte bir de senet olacak: okul boyunca yaşayabilmek için aldığınız harç ve öğrenim kredilerinin senedi. Harç zamları üniversiteye giriş sevincinizi nasıl kursağınızda bıraktıysa, mezun olma mutluluğunuza da böylece gölge düşecek. Okumanızı kolaylaştırmak için size verildiği söylenen krediler, işe girip girmediğinize bakılmaksızın yüksek faizlerle tahsil edilecek. işe girmek mi? Bunu sonra konuşalım.

Karamsar, kötümser bir tablo çiziyoruz, farkındayız. Üniversite bu kötümser tablodan fazla bir şey olacak sizin için, güzel şeyler olacak tabi ki. Ama üniversiteyi güllük gülistanlık göstermekten ancak Üniversite AŞ'lerin beklentisi olur. Biz yanlışların altını çiziyoruz: tüm doğrularımızı örten, bastıran, bizi hareketsiz kılmaya çalışan yanlışların. Ümitsiz olmadığımız için bu kadar çok anlatıyoruz.

Ümitliyiz: yanlışların doğruları götürdüğü bir dönemde doğrular bir araya gelecek ve yanlışlarla mücadele edecek elbet.

ÜNiVERSiTELi ÖĞRENCiLER