bugün

karacaoğlan

yerli casanova. ama casanova tabi karacaoğlanın zıçtığı bok olamaz.
adı bazı kaynaklarda Simayil, kendi şiirlerinden bazısında ise halil ve hasan olarak geçer. akşehirli hoca hamdi efendi'nin anılarına göre karacaoğlan yetim büyüdü. çirkin bir kızla evlendirilmek, babası gibi ömür boyu askere alınmak korkusu ve o sıralarda çukurova'da derebeyi olan kazanoğulları ile arasının açılması sonucu genç yaşta gurbete çıktı. iki kız kardeşini de yanında götürdüğünü, bursa'ya, hatta istanbul'a gittiğini belirten şiirleri vardır. yine bu şiirlerinden anlaşıldığına göre, bursa'da ev bark sahibi oldu, evlat acısı gördü. anadolu'nun çeşitli illerini gezdiği, rumeli'ye geçtiği, mısır ve trablus'a gittiği de sanılıyor. yaşamının büyük bir bölümünü çukurova, maraş, gaziantep yörelerinde geçirdi.

vara vara vardım ol kara taşa
hasret ettin beni kavim kardaşa
sebep ne gözden akan kanlı yaşa
bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

karac'oğlan der ki kondum göçülmez
acıdır ecel şerbeti içilmez
üç derdim var birbirinden seçilmez
bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm