bugün

bukalemundan mektuplar

selamlar araba sileceklerinin ulaşamadığı çeyrek daire,

bazı zamanlarım var ki efkarlanamayacak monoton. sabahları 6:50 ye alarmı kurup 6 defa erteledikten sonra 7:15 de uyanıyorum. ancak arada geçen 25 dakika boyunca hastalanmak, günü geçmiş faturaları yatırmak, bir akraba öldürmek veya sol bacağımın iç yan çapraz bağları koptuğu haberi gibi sayısız işe gitmememe yarayacak -aferdesin- skimsonik yalanlar düşünüyorum. evet hayatımın en efkarlı sahnesi bu son aylarda.

oysa ben aşık oldum, ağladım, parasız kaldım, sokaklarda yattım, karakola düştüm, babamın anneme bağırdığını gördüm sonra da boşandıklarını. içki sırdaştı, geceler yoldaş. hep savaştım, hep yoruldum. koştum, düştüm, kalktım yine düştüm, yine düştüm. sonra yine kalktım.

ama piç oldu hayatım. efkarlanamıyorum. mahvediyor sabah işe git, akşam eve gel tek düzeliği ruhumu. kahroluyorum hüzünlememediğim için. bak sevinmek istemiyorum ben. üzülsem yeter. duygularımı versinler bana.

aşk olsa planda herşey basit aslında. bir kadın kocaman bir hayatı mahvedebilir. sevebilirsin o kadını veya koşabilirsin peşinden bütün pis sokaklarda. duygudur kadın. yaşadığını hissettirir.

ilişkiyi sıradanlığa bağlamak da deşiyor kalbimi. ne kadar da tuhaf. sevgi yetersiz kalıyor bazen. heyecan istiyor cılız beden.

23:30'da uykular düşüyor gözlere. oysa geceleri yaşardım ben. iş var uyumak lazım. iş var. iş var. uyu kalk uyu. iş var.

hayatın yok artık.

kazanman gereken para, kahpe insanlar var.

iş var yarın.

yat zıbar piç kurusu.

köleliğe devam.

bir bok değilsin sen.

yat zıbar piç kurusu.

iş var yarın.

yaşamak yok.

piçsin sen artık.

mutluluk yok...