bugün

anneme mektup

özledim çok... kokunu, saçlarını, bana bakışını, parmaklarını saçlarımdaki buklelerin içine sokup sokup döndürmeni, bana eşek gözlü kızım demeni... sabahları uyandığımda beni yatakta gıdıklamanı, "anne yapma nolur" diye güle güle seni gıdıklamaya çalıştığım günler geliyor da aklıma, içim bir tuhaf çok... hani yumru var boğazımda yutkunamıyorum derler ya, öyle bir şey sanırım bu.

tuhaf... yıllardır görmüyor gibiyim sanki seni, halbuki daha dün gece rüyama girdin, çocuktum ben yine. 5-6 yaşlarında küçücük bir kız. yine saçlarımı parmaklarında bukle bukle yapmıştın banyodan sonra, oynayıp duruyordun saçımla. gülüyorduk be anne, eskiden güldüğümüz gibi, o kadar gerçekti ki, sen; o kadar gerçektin ki... uyandığımda bile kokun hala burnumdaydı, hala adını söyleyemediğim parfümün müydü yoksa teninin kokusu muydu duyduğum anımsayamıyorum. sanırım o parfüm iyice senin kokun gibi olmuştu. ikisini ayırdetmek biraz zor.

parfüm demişken; geçen gördüm alışveriş yaparken parfümeride, hala satıyorlar biliyor musun o parfümü. alamadım ama, param yoktu, testerını sıkmaya cesaret de edemedim, sanırım hala bazı şeyleri hatırlamaktan korkuyorum ben.

bu aralar çok özlüyorum seni, nedendir bilmem. hani bir telefon edebilsem keşke, arayabilsem, o son söylediğim sözler için ne kadar üzgün olduğumu anlatabilsem sana, zamanı geri alabilsem keşke anne, yine 6 yaşındaki o küçük kız çocuğu olsam, sen yine artık fön çektirmekten yıpranmış saçlarımı pazar banyolarından sonra parmaklarınla bukle bukle yapsan, ne bileyim işte, elmalı tarçınlı kurabiyenin kokusunu alıp da sıcak fırının içine elimi sokup yansam da kızsan yine, hani kızsan... hiç bağırmadın bana, hiç vurmadın ama bir kerecik bağırsan?

zamanı geri alabilsem, yapabilsem eğer bunu, 7 yaşıma kadar bana yedirmediğin hamburgerlerin, patates kızartmalarının ve hatta içmemi yasakladığın kolanın hesabını bir kez bile sormam. ilk yediğim patates kızartmasından sonra verdiğim "bugüne kadar çok şey kaçırmışım" tepkisini vermem ki ben bir daha. zamanı geri alabilsem de sen ömrümün sonuna kadar yasaklasan bana patates kızartmasını, hamburgeri, kolayı. inan ki hiç sesimi çıkartmam kabul ederim; yanımda olacaksan eğer...

özledim anne seni, inan ki çok özledim. büyüdüm belki, 7 yaşımdaki halimin 3 katı bir yaştayım. saçlarıma fön çektiriyorum, patates kızartmasına tapıyorum, koladan ise vaz geçemiyorum. ama yanımda olacaksan hepsinden vaz geçerim. gerçekten.

"asla benimki gibi yapamazsın" dediğin tarçınlı elmalı kurabiyem aynı seninki gibi oluyor annecim. sen şimdi rahat rahat uyu. seni çok seviyorum