bugün

utandıran çocukluk anıları

6 yaş bitmek üzere, henüz okul mokul yok. görmemişin bi kardeşi olur, ee ablalık bu, her gün de abla olunmuyo ki. yeni doğan kardeşe ziyaretler oluyor, hediyeler getiren yakınlar, komşular vs.. üst komşunun kızı da kanki tabi, sokak arkadaşı. gene sokakta bir gün muhtelif oyunlar oynanırken, nerden aklına geliyosa o sırada, annesinin aldığı hediyeyi anlatmaya başlıyor bu kanki. sonra da beni gaza getiriyor, hadi gel alalım hediyeyi size götürelim.. nasolsa bize alınmış ya hediye, hemen el koyacam ben de. gidip komşunun zili çalınır. kurulan cümle şu, annem, kardeşime aldığınız hediyeyi istiyoo, ben alıp götürebilir miyim teyzee.. tabi komşunun böyle bi beklentisi olmadığı için şaşıraraktan hediyeyi elime tutuşturdu. eve gidince ve annem elimdeki hediyeyi sorunca, ben de herşeyi anlatıncaa annemin bağırma sesiyle apartman titredi ve tabi suçluluğumun sebebini anladığımda o rezillik hissinin bana neler yaşattığını anlatamam.. anlatsam bile anlaşılamaz.. anlaşılsa bile başkasına aktarılamaz..