bugün

tek ümidi kemal kılıçdaroğlu olan gariban sol

solun, karanlığa doğru tuttuğu ışığının mevcut olması durumudur. diğerleri ise karanlıkta yönünü göremeden, nereye gittiklerini bilemeden, duyarsız, umarsız, kendi memleketlerinde kendileri gibi yaşamaktan aciz, ellerinde diplomalarıyla işsiz, ne olup bittiğinden habersiz; bugün ellerini kollarını sallayarak gezebiliyorsa bunu önce kendilerini dünyaya getiren annelerine, sonra sınırda onları koruyan mehmetçiğe borçlu olduklarını idrak edememiş ki etselerdi onlara hakaret eden bir adamın ipliğini pazara çıkarmaya çalışan kılıçdaroğlu'na böylesine komik, böylesine çocuk oyunu oynarmışcasına "olamaaaaz ki... olaaamaz ki... kılıçdaroğlu başkan olamaz ki" atıflarında bulunmaya içleri elvermez, ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çökmüş olan karanlığı kırık bir ampul ile aydınlatabileceklerini düşünmezlerdi.