bugün

ekspresyonizm

duygu ve düşünceleri dizginlemeksizin dışa vurmaktır. "anlatımcılık" da diyebiliriz. dışavurumculuk, hayatın çirkinliklerini güzelmiş gibi gösterebilen ödüncü bir sanat anlayışının sahtekarlık olduğunu savunur çünkü gerçekliğin çirkin yüzü de vardır ve anlatılmalıdır. dünyadaki olguların algılandığı gibi verilmek istenmesinin karşıtı olan bu akım, iç dünyanın süzgecinden geçirilmiş olanı, dışa vurmayı öngörür. duygusal deneyimlerin türü ve seçtiği yöntemin araçları bakımından romantizme benzer, ancak temelinde çok farklıdır. anlayamadığı güçlerin ağırlığı altında kalan, huzursuzluğun, gerginliğin, kaygıların, korkunun ve bilinç altındaki akıl dışı dürtülerin kurbanı durumuna düşmüş çaresiz insan.... bu nedenle hayatın çirkin yüzünü görmezlikten gelerek sahte bir inceliğe, duygusallığa yönelmek, insanlığı temsil eden onuruyla bağdaşamaz....