bugün

aylak adam

octavio paz 'ın da dediği gibi, "yalnız olduğunu bilen ve bir başkasını arayan tek varlık insandır. yalnızlık duygusu hem bir ceza hem bir arınmadır." yusuf atılgan 'ın 'tutunamayan'ı aylak adam c, silahlanmış duygular ülkesinde toplumun tüm beklentilerine karşın 'birey' olma çabası içinde olan 'kendinden'i arar. bu farkındalık hem acıdır onun için hem de ona paz 'ın dediği arınma hazzını yaşatır.

--spoiler--
c eli torbalılar diye tabir ettiği insanların arasında elinde torba olmayanın peşinden gitmek ister, ama karşılaştığı kimse ondan değildir. güler de ayşe de 'üç oda bir mutfak' yaşantısını benimsemiştir. ayşe 'de bir an o ışığı gördüğünü sanımıştır c, ama aradığının ayşe olmadığını kısa sürede anlamıştır. onun aradığı b 'dir, o da roman sonunda bir otobüsle onun hayatından çıkar. b, romandaki iki 'adako'ludan biridir. adako; ağaç dalı kompleksidir. nasıl dallar ağaçlardan bağımsızlaşmaya, uzaklaşmaya çalışırlarsa c 'ye göre ötekilerden farklı olanlar da aynen o şekilde toplumdan uzaklaşmaya çalışırlar. romanda bir de bu durumun tam karşıtı vardır; kuyara, yani kumda yatma rahatlığı. bu tarz insanlar kendi küçük dünyalarında, toplumun yönlendirmesiyle, kendilerinden habersiz yaşarlar, herkes gibi düşünüp, herkes gibi davranırlar. kollektif bir toplum bilincine sahiptirler. c de b ilk gruba dahildirler.
c, kentte "başıdolu" dolaşır. aylaklıkla avarelik bir değildir. c kesinlikle avare değildi, o 'aylak'tı. bunu kimseye anlatmaya çalışmazdı ama, çünkü "biliyordu, anlamazlardı."
--spoiler--