bugün
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- albay kemal14
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam10
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması9
- icardi190514
- bu gece intihar edeceğim64
- galatasaray34
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar13
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi10
- allah neye benzer15
- trt'nin osmanlı dizileri9
- fenerbahçe31
- son 22 yılın özeti13
- anın görüntüsü9
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz16
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi11
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- müslümanların anadili arapçadır13
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi22
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- sevgiliyle uyumak13
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
hakkında tonla iftira olan ve hakkında, inter yayınları'ndan çıkma - "eserler" kitabının okunması gerektiğini düşündüğüm şahsiyet.
tatar-ahıska sorunu:
"Tatarların bir kısmı Kızıl Ordu’ya karşı faşistlerden daha vahşice davranmışlardır. Örneğin canlı yakaladıkları 12 Sovyet paraşütçüsünü yakarak öldürmüşlerdir. Mart 1942’de Canköy’de 200 Çingeneyi gazla zehirleyerek öldürmüşlerdir. Sudak’ta esir düşen Kızıl Ordu mensuplarını infaz edenler de Tatar infaz mangasıdır. NKVD’nin tutukladığı Osman Setarov 37, Osman Abdulreşidov 38 Kızıl Ordu askerinin infazını gerçekleştirmiştir. Bütün bunların neticesinde SSCB içişleri halk komiseri Lavrenti Beriya’nın Devlet Savunma Komitesi başkanı iosif Stalin’e verdiği 10 Mayıs 1944 tarihli raporda Tatar Türklerinin Nazilerle büyük oranda işbirliği yaptığı ve yerel halkın tanıklıklarına dayanarak Nazilerden daha zalim davrandıkları belirtilmiştir. 11 Mayıs 1944 tarihinde de Devlet Savunma Komitesi Başkanı Stalin tarafından 5859 numaralı kararname yayınlanmıştır.
Kararda sürgüne gönderilenlerin temel ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı ayrıntılı bir şekilde yazılıdır: Her aile yanına 500 kilogramı geçmeyecek kadar kişisel eşyasını alabilecekti. Geride kalan menkul ve gayri menkul malları sayım yapılarak teslim alınacak ve gittikleri yerde karşılığı verilmek üzere kaydedilecekti. Sürgünlerin bindirilecekleri her bir trene bir doktor ve iki hemşire ile tıbbi malzeme verilecekti. Yolda her gün sıcak yemek ve normlara uygun diğer gıda verilecekti. Özbekistan’da yerleştirilmeleri için Özbek SSC liderliğine ayrıntılı talimatlar verilmişti. Savaş koşullarında belgelerde yazıların hepsi sağlanamamış olsa da bu halklara gerçekten soykırım uygulanmak istense bu kararlar alınmazdı. Kırım’dan 191,044 Tatar Türkü sürgüne gönderilirken yolda ölenlerin sayısı 191’dir. Tren yolculuğunda ölenlerin sayısı Tatar ve Türk milliyetçilerinin abarttığı gibi on binler değildi. Yaşlılar ve hastalığı olanlar savaş koşullarındaki bu tren yolculuğundan kötü etkinlenmiş ve elbette içlerinden ölenler olmuştur. Ama büyük bir ölüm-kalım savaşı içerisindeyken her devlet böyle sürgün kararları alabilir.
Özellikle de askere alınmışların birçoğu düşmanla işbirliği içine girer ya da asker kaçağı konumuna düşerse bu zaten kaçınılmaz olur. Sürgün tarihinden 1 Ekim 1948 tarihine kadarki süreçte, yani bu 4 yılda ölenlerin sayısı da 44,887’dir. Bu sayıdan doğal ölümleri çıkardığımızda sayı yine normalin biraz üstündedir."
gulag kampları:
american historical review, yalanlamıştır.
tatar-ahıska sorunu:
"Tatarların bir kısmı Kızıl Ordu’ya karşı faşistlerden daha vahşice davranmışlardır. Örneğin canlı yakaladıkları 12 Sovyet paraşütçüsünü yakarak öldürmüşlerdir. Mart 1942’de Canköy’de 200 Çingeneyi gazla zehirleyerek öldürmüşlerdir. Sudak’ta esir düşen Kızıl Ordu mensuplarını infaz edenler de Tatar infaz mangasıdır. NKVD’nin tutukladığı Osman Setarov 37, Osman Abdulreşidov 38 Kızıl Ordu askerinin infazını gerçekleştirmiştir. Bütün bunların neticesinde SSCB içişleri halk komiseri Lavrenti Beriya’nın Devlet Savunma Komitesi başkanı iosif Stalin’e verdiği 10 Mayıs 1944 tarihli raporda Tatar Türklerinin Nazilerle büyük oranda işbirliği yaptığı ve yerel halkın tanıklıklarına dayanarak Nazilerden daha zalim davrandıkları belirtilmiştir. 11 Mayıs 1944 tarihinde de Devlet Savunma Komitesi Başkanı Stalin tarafından 5859 numaralı kararname yayınlanmıştır.
Kararda sürgüne gönderilenlerin temel ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı ayrıntılı bir şekilde yazılıdır: Her aile yanına 500 kilogramı geçmeyecek kadar kişisel eşyasını alabilecekti. Geride kalan menkul ve gayri menkul malları sayım yapılarak teslim alınacak ve gittikleri yerde karşılığı verilmek üzere kaydedilecekti. Sürgünlerin bindirilecekleri her bir trene bir doktor ve iki hemşire ile tıbbi malzeme verilecekti. Yolda her gün sıcak yemek ve normlara uygun diğer gıda verilecekti. Özbekistan’da yerleştirilmeleri için Özbek SSC liderliğine ayrıntılı talimatlar verilmişti. Savaş koşullarında belgelerde yazıların hepsi sağlanamamış olsa da bu halklara gerçekten soykırım uygulanmak istense bu kararlar alınmazdı. Kırım’dan 191,044 Tatar Türkü sürgüne gönderilirken yolda ölenlerin sayısı 191’dir. Tren yolculuğunda ölenlerin sayısı Tatar ve Türk milliyetçilerinin abarttığı gibi on binler değildi. Yaşlılar ve hastalığı olanlar savaş koşullarındaki bu tren yolculuğundan kötü etkinlenmiş ve elbette içlerinden ölenler olmuştur. Ama büyük bir ölüm-kalım savaşı içerisindeyken her devlet böyle sürgün kararları alabilir.
Özellikle de askere alınmışların birçoğu düşmanla işbirliği içine girer ya da asker kaçağı konumuna düşerse bu zaten kaçınılmaz olur. Sürgün tarihinden 1 Ekim 1948 tarihine kadarki süreçte, yani bu 4 yılda ölenlerin sayısı da 44,887’dir. Bu sayıdan doğal ölümleri çıkardığımızda sayı yine normalin biraz üstündedir."
gulag kampları:
american historical review, yalanlamıştır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar