bugün

kürklü merkür

iki saat boyunca soluk almadan izliyorsunuz oyunu, oyuncularin performansi sizi aglatabilir, terler icindeler tum oyun boyunca tum oyuncular, (bkz: serkan altunorak) selam verme sirasinda bayilacak kadar yorgun ve bitkin bir halde, dehsete kapılıyorsunuz...

(bkz: dot) oyunlarinin sarsici ve rahatsiz edici oldugu bilgisine sahip olarak gitseniz bile oyuna, sarsiliyor ve rahatsiz oluyorsunuz.
oyun belki de amacina ulasiyor...

savasin, 3.dunyanin, gelismis ulkelerin, gucun, "farkli olan" algisinin, kaosun, siddetin sorgusu. fakat sorgulayan siz oluyorsunuz; oyun size yalnizca siralanan kavramlari hatirlatici diyaloglar ve parcalar sunuyor, kendini sorgulamak ne kadar zor.
rahatsiz ediciligi belki de bundan...

"biz yasanilasi bir yer ariyoruz..." hala bulma sansimiz var mi?