bugün

şizofren diyalogları

edit: her şizofren paranoyak değildir. eski kitap dsm-4'teki şizofreni türlerini okursanız görebilirsiniz. o türler yok olmadı, sadece isim olarak kaldırıldı.

gerçektir.

ilaçlarını kullanmayan şizofren kişisi başka bir hastalık için kan tahlili yaptırmaya hastaneye gelir.

ş: şizofren
h: hemşire

h: koltuğa otur, kolunu aç.
ş: ne, parmağımı mı açayım?
h: ?!!???!! hayır, kolunu dedim.

şizofren koltuğa oturur. alakasız bir şekilde şerbet hakkında saçmalamaya başlar. bu sırada iğneyi hazırlayan hemşire kolunu tekrar açmasını söyler. şizo hiçbir şey duymamış gibi şerbet monoloğuna devam eder. hemşire onun ruh sağlığının pek yerinde olmadığını anlamıştır. onun yerine kendi açar. damarı bulamaz. başka bir hemşireyi çağırır.

2. hemşire şizofrene sol kolunu işaret ederek,
h2: kolunu uzat.
ş: uzun değil.
h2: efendim?
ş: uzun değil. nasıl uzasın?
h2: ???
h1: (hemşireye) ben de bu yüzden çağırdım seni zaten.

2. hemşire de hastanın kolunu açar. iğneyi batıran hemşire şizofrene bakmamasını söyler ama şizofren kan görmeye alışıktır.

kan şırıngaya dolarken,
ş: vişne suyuna benziyor. acaba vişne suyu mu var içimde?

işlem tamamlanır.