bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

'gerçek mükafatlar çekilen büyük çilelerin ardında gizlidir!' diye dönen geyiklere köküne kadar inanan bir insanım. şimdiye kadar hep çalıştım, çabaladım, zaman kaybettim, zaman yarattım, koştum, yoruldum, düştüm,... sağolsun etrafımda beni seven insanlar bana yardımcı olmaya çalıştılar ama her insan kendine dayanıp kalkıyor bir şekilde. kimse kimseyi kendisi kadar tanımıyor...

diye düşünürdüm hep.

son bir aydır inandığım bu değerler resmen tepetaklak oldu. 'kızım, akıllı ol! kimseden sana hayır yok! bu saatten sonra da kimseye hayrın dokunmaz!' diye en güzel yaşlarımda hayatı kendime zindan eden beni, biri çekti çıkardı bu buhrandan.

tanıdık geliyor değil mi? ama benim hikayem sizin hikayenizden çok daha farklı. ya da tıpatıp aynı... yok tamamen farklı...

şu dünyada kaç çift birbirini 'özlem' duygusunun bünyeye ve ruha verdiği o dayanılmaz acıyı çekebilecek güçtedir? kaç çiftin bu hasrete dayanma gücü, sevgiliyle musmutlu bi hayat kurmaktan çok, sevgiliye kocaman sarılıp gözlerinin içine bakabilmektir? ya da kaç hatun/er kişi sırf sevgilinin sesini duyayım diye abuk subuk sorular sorup onu oyalama girişiminde bulunur?

kaç sevgili gece rüyasında/kabusunda sevgilisini görüp uyandıktan sonra uykusunu bölüp telefona sarılıp 'seni seviyorum' diyebilir? kaç çift birbirini ses tonundaki 0,0000001 desibel değişiklikten tanıyabilir, duygularını anlayabilir? kaç çiftin dünya görüşü 'ben seni severim, gerisi hikaye' şeklinde olabilir? kaç sevgili aynı anda, aynı şeyi düşünüp, aynı zamanda uygular düşündüklerini? kaç çift 'tek' olabilmiştir günümüz yalan dünyasında?

her biriniz bu soruların birine ya da bir kısmına 'aaaa bu bana oldu lan!' diyebilir. hatta şu an sevilen seven, sevgi pötürdeği yazar arkadaşlarımız hepbirini 'beni anlatıyo resmen' diye düşünebilir.

burdan ulaşabileceğim kadar çok insana sesleniyorum:

'kendinizi kandırmayın!'

burda yazdıklarımın hepsini, kendisi aslında bana verilen maddi manevi bütün mükafatların da üstünde bir mükafat olan, şimdi bilmediğim bi yerde bildiğim bi hayatı yaşayan, şu an şu yazıyı yazarken bile suratımın şapşalötesi bir hal almasına neden olan, güldürürken sevdiren, sevdikçe daha bi sevesi gelen, var olmasını bilmenin bile ruhumda tarif edilemez bir rahatlama ve huzur ve mutluluk sağladığı, yaşadığım hayal kırıklıklarını kendi elleriyle temizleyip, o pamuk elleriyle, sevgi dolu yüreğiyle geleceğimi şekillendirmeme yardımcı olan, sevgisiyle yoğrulduğum ama sevmekten hiçbir zaman yorulmayacağım bir sevgili yaşatıyor bana.

ve söz verdik biz. gideceğimiz en son yer neresiyse oraya kadar gidicez. güvendik biz. çok güvendik. güvenmenin aslında bir hata değil, koca bir doğru olduğunu ispatladık birbirimize.

evet biz bunların hepsini yaptık.

herkesten bize 100 puan!! herkese 0 puan!!! en birinci biziz!!! biz bildik!!!