bugün

alman arabası vs japon arabası

2000'e kadar alman, 2000 sonrası japon.

eğri oturup doğru konuşalım almanlar artık tümüyle gösterişe, janjanlı ve alengirli bilgisayar sistemlerine yönelmiş durumdalar. hele hele kullanılan mâlzemenin kalitesi yerlerde sürünüyor. biimır'ın kaput altında kullandığı plastikler sıcaklık kaynaklı genleşmeden birkaç yıl içinde tuzla buz oluyor. merso'nun durumu daha da içler acısı. çoğu arabasının kabinde kullanılan parçaları 0'ken bile gacır gucur ediyor. audi zaten tümüyle çöp ve motor ön aksın önünde durduğu sürece öyle de kalmaya devam edecek. resmen at arabası gibi yol tutuş.

diğer yandan japonlar'a bakarsak:

toyota: sağlamlığın kitabını yazmış firma.
honda: dünyanın en büyük motor üreticisi. sağlamlık konusunda motorda toyota'nın önünde, kalan her şeyde bir tık arkasında.
mazda: 2008 krizinden sonra büyük atılım yaptılar. sağlamlık konusunda ilk ikiye yetişemez henüz ama hâlâ almanlar'ın eline verir. üstüne üstlük bunu fiyat ve sınıf anlamında en ferah ve konforlu iç mekânı sunarken yapıyor.
subaru: motor ve şanzıman anlamında en sorunlu japon firması. sürekli 4x4 olduğundan çok seviliyor ama boxer motorları ve şanzımanları biraz netameli. turbo lag'ı da eklersek apaçi değilseniz diğer üçüne yetişemez. apaçiyseniz zaten sıkıntı yok, bildiğiniz subarı işte.
nissan: renault'yla işbirliği ve bununla gelen carlos ghosn denen yavşaktan kurtuldular. eski, görkemli günlerine dönmeleri biraz zaman alacak. biraz beklemekte yarar var.
mitsubishi: nissan'la birlikte renault'yla ortak olan ve carlos ghosn yavşağından büyük yara alan bir diğer şirket. geleceklerini nissan kadar parlak görmüyorum ama sonuç olarak japon'dur. her an mazda gibi atak yapabilir.