bugün

yediği yemeği sosyal medyada paylaşma görgüsüzlüğü

çocukken ekmeği (sandviç tarzı, arasına bir şey koyup) alıp sokağa oynamaya fırladığımız zamanımız oldu.
annem-babam hep kızdı, ayıp sokakta bir şey yenmez derdi, yedirmezdi.

ramazan ayında iftarda pişen yemeği, bayramda hazırlanan tatlıları, kurban da kesilen hayvanın etini komşularımıza dağıtırdı ki; gayrimüslim komşularımızı ayırt etmezdi.
bahçemizde yapılan mangal vb zamanlarda, salça yaptığında, meyve sebze baharat kurutmak için astığında komşuya da bu kurutulan yapılandan verirdi.

göz hakkı derdi ailem.

sokakta oynarken 2-3 çocuksak yemek için eve beni çağırınca yanımda benimle oynayan çocukları da çağırırdı, sadece bana seslenmezdi.
eğer kalabalık isek yemek yetmeyecek az ise sadece bana seslenir "gel baban sana bir şey diyecek, derslerini yap vb" ile eve çağırırdı ailem.

ben de onlar gibi davranıyorum.

örn: evime yakın olan yeğenlerimi bazen sokakta görünce dayı amca diye yanıma koşuyorlar.
onlara dondurma alıyorum.
yanlarında ki arkadaşlarına da alıyorum.

asla yediğimi içtiğimi sıçtığımı paylaşmıyorum.
yaratan bu nimeti bize millete göster diye değil paylaş diye verdi.
eşime de asla böyle davranması için izin vermiyorum.
ne bileyim, bir düğün nişan davet olunca bulunduğum ortamda (örn: evlenen gençler-ailesi) gelir seviyesi düşük satınalma gücü olmayan insanlarsa eşime takıp takıştırmasına izin vermiyorum (sağolsun, o'da böyle şeyleri pek sevmiyor çok şükür) ben bile sadece parmağımda gümüş alyansım sıradan kol saatim dışında (altın bileklik künye zincir takım, altın alyans ve tuğralı yüzüğüm bile takılmaz) bir şey takmıyorum.

evet, bu konuda yobazım.

bırakın dini kültürü, sosyal medyada bu vb paylaşımlar (ev araba yemek ziynet eşyası takı vb) görgüsüzlükten öte insanlık ayıbıdır.