bugün

bıyık bırakmak

öğretmenlik mesleğindeki ilk yılımdı sevgili suserlar. ortaokulda * görev yapıyordum. dersine girdiğim öğrencilerimden biri vardı adı ahmet. severim de çocuğu başarılı bir öğrenciydi. ahmet hasta olduğunu ve telefonumu kullanarak babasını aramak istediğini söyledi. telefonumu verdim ve bir sonraki teneffüs bitişinde yukarıya çıkarken merdivende öğrencim ahmet ve babası ile karşılaştım. babasının elinde izin kağıdı ahmet ile beraber aşağı iniyorlardı. ahmet'in omzuna dokunarak: "geçmiş olsun ahmetcim görüşürüz." dedim. bunun üzerine de ahmet'in babası beni ahmet'in arkadaşı sanıp: "sağol canım benim." dedi. işte tam o an sevgili suserlar, o an evimdeki tüm tıraş bıçakları ve makinesini benzin döküp yakmak istedim. şimdilerde ise "köse değilim bıyığı" ile dolanmaktayım.