bugün
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- fenerbahçe16
- ismail kartal15
- icardi190539
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip18
- mert hakan yandaş26
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- anın görüntüsü11
- manyak olmaya karar verdim10
- galatasaray15
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması15
- sokak hayvanları uyutulacak29
- age of empires'in üstüne oyun var mı9
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız13
- şeriat ülkesinde bir kadın nasıl öldürülür8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl20
- türk kızları neden gülümsemiyor9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi14
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası33
görsel
Yıl 1916... Çanakkale Savaşı’nın artık son günleri; alabildiğinde yokluk... Askere bir nebze de olsa şifa olacak kaynağa ulaşmak hayal... Cephede kamyon lastiğine ihtiyaç var; bulmak neredeyse imkânsız, karaborsa...
Çıkış yolu arayan tabur komutanı, ‘bir ümit’ Erkan-ı Harbiye Riyaseti’ne tezkere yazar ve istanbul’a ulaştırmak üzere Asteğmen Mehmet Muzaffer’e verir. Komutanın subayına emri katidir:
- Lastikleri almadan gelme!
Galatasaray Liseli, uyanık, iş bitirici bir genç olan Mehmet Muzaffer’in istanbul’daki ilk işi Karaköy’e gitmek ve lastikleri temin edebileceği satıcı bulmak olur. Musevi tüccarla giriştiği sıkı pazarlıkla istediği fiyatta anlaşan Muzaffer’in sonraki durağı, gerekli miktarın temini için Erkan-ı Harbiye’dir.
Tezkereyi alan komutan Mehmet Muzaffer’e sorar:
- Bu para ne için?
- Kamyon lastiği!
Komutan kükrer:
- Ben askerimin ayağına potin, sırtına kaput bulamıyorum! Yürü git!..
Çanakkale’den “Lastikleri almadan dönme” emriyle uğurlanan Mehmet Muzaffer, Beyazıt’tan Karaköy’e yürürken düşünür taşınır ve bir karara varır;
Pazarlık yaptığı Musevi satıcıya gidip, paranın ertesi gün hazır olacağını, kendisinin de lastikleri sabah teslim alacağını söyledikten sonra bir odaya kapanır. Sabaha kadar uğraşır ve sonunda çini mürekkepleriyle hazırlanmış sahte bir 100’lük banknot ortaya çıkarır. Bu aynı zamanda tarihimizin “ilk sahte parası”dır.
Lastikleri almak üzere -hava aydınlanmadan- sabah karanlığında Karaköy’e giden Mehmet Muzaffer, lastikleri gemiye yüklettikten sonra, hazırladığı 100’lüğü verir ve Çanakkale’ye dönmek üzere yola çıkar. Sabahın köründe gaz lambasının ışığında paranın sahte olduğunu anlamayan tüccar, parayı bozdurmaya gittiğinde ne görsün!
Gerçek banknotlarda “Bedeli Dersaadet’ten altın olarak tesviye olunacaktır” yazarken, Mehmet Muzaffer’in kendisine verdiği parada şu yazılıdır:
- Bedeli Çanakkale’de şehitlerin kanı ile ödenecektir!
(Mehmet Muzaffer Asteğmen kaderini yazmıştır aslında paranın üzerine. Hakikaten de kısa süre sonra Gazze'de şehit olur ve bedelini kanıyla öder; hesap kapanmış, kahraman vatan evladı, devletiyle helalleşmiştir.)
https://www.facebook.com/...6/posts/3744901892220932/
Yıl 1916... Çanakkale Savaşı’nın artık son günleri; alabildiğinde yokluk... Askere bir nebze de olsa şifa olacak kaynağa ulaşmak hayal... Cephede kamyon lastiğine ihtiyaç var; bulmak neredeyse imkânsız, karaborsa...
Çıkış yolu arayan tabur komutanı, ‘bir ümit’ Erkan-ı Harbiye Riyaseti’ne tezkere yazar ve istanbul’a ulaştırmak üzere Asteğmen Mehmet Muzaffer’e verir. Komutanın subayına emri katidir:
- Lastikleri almadan gelme!
Galatasaray Liseli, uyanık, iş bitirici bir genç olan Mehmet Muzaffer’in istanbul’daki ilk işi Karaköy’e gitmek ve lastikleri temin edebileceği satıcı bulmak olur. Musevi tüccarla giriştiği sıkı pazarlıkla istediği fiyatta anlaşan Muzaffer’in sonraki durağı, gerekli miktarın temini için Erkan-ı Harbiye’dir.
Tezkereyi alan komutan Mehmet Muzaffer’e sorar:
- Bu para ne için?
- Kamyon lastiği!
Komutan kükrer:
- Ben askerimin ayağına potin, sırtına kaput bulamıyorum! Yürü git!..
Çanakkale’den “Lastikleri almadan dönme” emriyle uğurlanan Mehmet Muzaffer, Beyazıt’tan Karaköy’e yürürken düşünür taşınır ve bir karara varır;
Pazarlık yaptığı Musevi satıcıya gidip, paranın ertesi gün hazır olacağını, kendisinin de lastikleri sabah teslim alacağını söyledikten sonra bir odaya kapanır. Sabaha kadar uğraşır ve sonunda çini mürekkepleriyle hazırlanmış sahte bir 100’lük banknot ortaya çıkarır. Bu aynı zamanda tarihimizin “ilk sahte parası”dır.
Lastikleri almak üzere -hava aydınlanmadan- sabah karanlığında Karaköy’e giden Mehmet Muzaffer, lastikleri gemiye yüklettikten sonra, hazırladığı 100’lüğü verir ve Çanakkale’ye dönmek üzere yola çıkar. Sabahın köründe gaz lambasının ışığında paranın sahte olduğunu anlamayan tüccar, parayı bozdurmaya gittiğinde ne görsün!
Gerçek banknotlarda “Bedeli Dersaadet’ten altın olarak tesviye olunacaktır” yazarken, Mehmet Muzaffer’in kendisine verdiği parada şu yazılıdır:
- Bedeli Çanakkale’de şehitlerin kanı ile ödenecektir!
(Mehmet Muzaffer Asteğmen kaderini yazmıştır aslında paranın üzerine. Hakikaten de kısa süre sonra Gazze'de şehit olur ve bedelini kanıyla öder; hesap kapanmış, kahraman vatan evladı, devletiyle helalleşmiştir.)
https://www.facebook.com/...6/posts/3744901892220932/
güncel Önemli Başlıklar