bugün

düşün ki o bunu okuyor

Bir Eylül günüydü, senin Amerika'dan dönüşün vardı. Bu Eylül'ün gelişiyle de aynı gri yağmur yağdı istanbula görmüşsündür. Ben de ne şanslıyım ki aynı yağmura seninle baktım.

Nasılsa artık takip etmeyi, okumayı bırakmışsındır diye düşündüğümden 2 yıllık maceramı anlatayım sana. Artık okuyup üzülecek bir kişi yok benim için nasılsa. Belki çok sonraları bakarsın, öyle olursa da haber ver mutlaka. Karşılıklı yeniden güler miyiz onu deneriz.

Senden sonra ilk aylarım kendime çiviler çakmakla geçti. Sivri uçları dışarı bakan bir avuç dolusu parçayı, kalbimin atışlarıyla birer birer etrafıma çaktım. Önce omuzlarıma, sonra ellerime, sonra gövdemin arkasına, önüne. Ketum biriyim bilirsin, içimdeki çığı, öfkeye çevirdim. Kendimi de kandırdım bir güzel. Acıyı yem edecek başka duygular bulunca insan kör oluyor.

Sonrasına bir yaz ekledi mevsim. Çok da kötü bir yaz değildi hani. Beslediğim öfkeyi işime doğrulttum. Biliyor musun 2 defa terfi aldım senden sonra. Fena da yaşamıyorum. Tek başıma yaşamaya başladım, şirin bir balkonum var.

Bir kaç ülke daha gezdim senden sonra. Amsterdam'a 3 defa daha gittim. Birinde kaldığımız evin önüne kadar yürüdüm. Önündeki bankta oturmuştuk seninle belki hatırlarsın. Kanala doğru penceresi olan. Aynı bankta tek başıma oturdum uzun uzun. Pek yıldız yoktu.

Roma'ya gittim defalarca, her birinde seninle gezeriz dediğim yerleri gezdim. Bir kaç arkadaşımla da gittik hatta, onlara da sana anlatacağım şeyleri anlattım. Ara sokaklarında tek başıma da yürüdüğüm oldu yine. Seninle de yürürüz diye hayal ettiğim yerlerdi.

Venedik'e gittim Sevgililer günü zamanıydı 2019'da.Normalde seninle gideriz diye bilet almıştım sömestr'da ama olmadı. Ve biz seninle bir şehir olsaydık inan bana venedik olurduk. Senin sevdiğin kanallar, benim sevdiğim mimariyle içiçe bir yer.

Sevgililer günü haftası olunca her tarafta çiftler vardı. Kaldığım Airbnb'nin olduğu sokakta bir şarap evi gördüm, önünden geçerken gayri ihtiyari içeri baktım. Bir kaç kişi beni görüp üşüdüğümü sanmışlar. içeri davet ettiler. Bir kaç kadeh bi'şeyler içince olan biteni anlattım, Sevgililer gününde neden Venedik'e yalnız geldin diye de sordular tabi. Seni anlattım uzun uzun. Bir ara italyan bir kadın senin şerefine kadeh kaldırdı.

Bir ilkokul vardı bir de aynı sokakta. Görsen bayılırsın, bahçesinden bile kanal geçiyor. Öyle güzel bir okuldu ki.

Floransa'yı gördüm sonra. Uffizi'yi gezdim. Boticelli'nin Venüs'üne bakıp stendhal yaşar mıyım diye bekledim bir süre.

Gençlik hayalimi gerçekleştirdim. Amalfi kıyılarını gezdik Sercan'la. Positano, Sorrento, Napoli. Bir görsen nasıl güzel yerler. Hayal ettiğimden hiç eksik değilmiş. Hele Positano'da bir koy bulduk ki, inan cennet gibiydi. Saçlarına dokunmaya çok yakın bir his.

Spora başladım yılın başında ama araya korona girdi. Bir bisiklet aldım, haftada bir kaç kere deniz kenarına sürüyorum.

Yaşadım kısacası. Güzel yerler gördüm, iyi yemekler yedim, harika parklarda yürüdüm. Ben bunları anlattığımda beraber gitmeyi diler dururdum da sen ihtimal veremezdin ya hani. işte onunla biraz daha besledim öfkemi. Öyle olunca orda olmayışını gölgeleyebildim.

Mart ayında Türk hava yollarından mesaj aldım hatta, seni Finlandiya'ya getirecek uçağa check-in yapmadığımı hatırlattı bana. Öncesinde Temmuz'da Roma biletin için Pegasus.

2019'un yazı bittiğinde benim derim çeliğe döndü, gözlerim de kör oldu. Etrafımda ne bir kimse bulabildim, ne de elimi uzattığımda bir el. Üzerime ördüğüm zırhım, komple kapattığım duyularım, duygularım benim hapishanem olmuştu. Değiştirmeye heves ettim, onu da tam beceremedim. Kendi kendime taş gibi bir şeye dönüştüm.

Şimdi konuşabildiğim 5 insan kaldı toplamda, onları da kaybetmemeye çalışıyorum. Hala her gün seni düşünüyorum. Nefes alıyorum, belli belirsiz cümleler kuruyorum.

internete hiç belli etmiyorum olan biteni. Annem görüp üzülüyor. Bazen seni soruyor, görüştün mü? arasana diyor. Olmaz diyip geçiştiriyorum. Kendimi de öyle geçiştiriyorum.

Senin de bu saatten sonra benimle yeniden görüşmeye mecalin olmadığını biliyorum. Zaten benim de gücüm kalmadığını söyledim sana. Gel gör ki tersinde de "yaşamak" yalnızca bir fiil ama asla bir tanım değil. Yalnızca ona üzülüyorum.

Dikkatli ol.