bugün

askere gideceklere tavsiyeler

Tek tip askerlik sisteminden sonra olan tüm değişiklikler götünde patlamış biri olarak öncelikli tavsiyem, bu konuyla alakalı araştırma yaparken yazılan yazıların tarihlerine bakılmasıdır.

Askere gelme olayım biraz çetrefilli oldu, ayrıntısına girip entry’yi boğmak istemiyorum. Sonuç olarak on günlük bir süreçte işi gücü toparlayıp (bkz: devre kaybı) olarak birliğime teslim olmak zorunda kaldım. Bu süreçte en nihayetinde hiç bilmediğim ve uzunca bir süre de lazım olmayacağını düşündüğüm için askerlikle alakalı kısa sürede çok fazla araştırma yapmak durumunda kaldım. Özellikle devre kaybı olarak katılmakla alakalı hemen hemen hiçbir bilgi elde edemedim.

Öncelikle bu yazıyı okumadan önce okuduğunuz birçok şeyi gerçekten unutun. Şu anki sistem ciddi anlamda çok farklı. Önce genel bilgiler verip daha sonra devre kaybı olarak katılmanın sonuçlarından bahsedeceğim.

21 günlük acemilik döneminde nelerle karşılaşacağınız ne yazık ki gideceğiniz birliğe göre inanılmaz fark ediyor. Hatta şöyle söyleyeyim, aynı birlik içindeki alaylar, hatta aynı alaydaki bölükler arasında bile uçurumlar olabiliyor. O yüzden şu şöyle bu böyle diye anlatırsam emin olun büyük farklılıklar ortaya çıkar ve yanlış bilgi vermiş olurum. Ben daha çok mental açıdan bakacağım olaya. Bu konuda naçizane tavsiyem, kendinizi en kötüye hazırlayın. Bakın abartmıyorum, gözünüzü korkutmak istemem ama o 21 günün özellikle ilk haftası kendinizi boktan farksız hissedeceksiniz. Keşkelerle geçireceksiniz. Sizin başınıza verdikleri usta askerlere (yani tek olayı sizden birkaç ay, hatta birkaç hafta önce gelmiş olan askerlere) bol bol sövme ihtimaliniz yüksek. Kötü davrananların Hatırı sayılır kısmı sivil hayatta bir baltaya sap olamamış, askerden sonra iş aramak için fellik fellik gezecek olan, eğitimsiz, kaba, boylarından büyük egolarını tatmin etmek isteyen insancıklar olacak. Saatler süren içtimaları psikolojik olarak daha rahat atlatmak için içinizden şarkı söyleyin, ne bileyim kendi kendinizle konuşun bir şekilde oyalayın kendinizi.

Orada acemi ersiniz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Oradakilerin tek isteği, mevzu filan çıkarmadan oradan bir an önce siktir olup usta birliğinize gitmeniz. Orada sevgi, şefkat, merhamet yok. Bakın ben normalde çok rahat bir adamım, hani kötümser iyimser anlamında bakacak olursak iyimser bile değilim, kafamı yormam. Ama orada ciddi anlamda delirmek üzereydim.

Askeriyede mantık yoktur sözü, verilen mantıksız emirlere ses çıkarmamanız için komutanlar tarafından uydurulmuş bir sözdür. Ama bu durum o sözün gerçek olmadığı anlamına gelmez. Eğer mantık aramaya, düşünmeye başlarsanız o andan itibaren askerliğin ızdırabını katlamış olursunuz. Akıl ve ruh sağlığınız için mantık aramamak için elinizden geleni yapın.

Acemi askerlik, adı üzerinde işin acemisi olduğunuz için çok zor. Yoksa eskisi gibi yok efendim eğitimde ayılan bayılan filan insan görmedim ve duymadım. O durumlar muvazzaf asker olacaklar için geçerli genel olarak. Size verilecek eğitim sağa dön sola dön, verecekleri 45-50 yıllık g3 veya ak-47lerle selam ver tüfek omza, son hafta da tören provası. Her gün aynı eğitimleri görecek, buna rağmen öğrenemeyen askerler yüzünden küfürler edeceksiniz, alışın. Diyorum ya, herkesin amacı sizin oradan bir an önce gitmeniz.

Devre kaybı olarak katılmaya gelince, ne yazık ki o da duruma göre fazlasıyla değişiyor. Genel olarak üç ihtimal var: çok gecikmemişseniz(genelde 1-7 gün arası) teslim olduğunuzda orada olan celple dağıtıma çıkar, acemiliğinizi kısaltmış olursunuz; Orta derecede gecikmişseniz (buna 7-10 gün diyebiliriz) devre kayıpları olarak ayrı dağıtım olursunuz ama bu aşırı düşük bir ihtimal; eğer 10 günden fazla gecikmişseniz çok büyük ihtimalle bir sonraki celple beraber dağıtıma çıkarsınız, yani 21 günlük acemiliğiniz 35 hatta birliğinize göre 40 güne bile çıkabilir. Ama bu durum dışarıdan göründüğü kadar kötü olmayabilir, şöyle ki; celpler arasında genelde bir hafta bir boşluk olur, o boşlukta tüm işlere sizi yollayıp ağzınıza sıçarlar ama sonraki celp gelince biraz daha iş bilen pozisyonda olduğunuz için diğerlerine göre nispeten daha rahat bir 21 gün geçirebilirsiniz. Dediğim gibi bunlar çok değişken durumlar, ihtimalleri anlatmaya çalışıyorum. Siz yine de elinizden geldiğince devre kaybı olmamaya çalışın.

Usta birliğinize gelince, yine bu da değişken olmakla beraber acemiye göre ya inanılmaz rahat ya da biraz daha rahat olursunuz. Komutanlarınızla daha rahat muhatap olur, kendinizi bir insan gibi bir birey gibi hissetmeye başlayabilirsiniz. Acemiye göre daha rahat olacağınız %98 ihtimaldir.

Sözleşmeli er, uzman onbaşı-çavuş, astsubay alımlarının inanılmaz derecede fazla yapılmış olmasından mütevellit askerliğini yukarıda saydıklarım gibi muvazzaf olarak değil de zorunlu askerlik kapsamında yapan bir askerin bir çatışmaya girme ihtimali inanılmaz derecede düşüktür. Yani askerliğiniz televizyonlardan aşina olduğunuz yerlere çıkarsa oturup ağlamanıza gerek yoktur. Hatta bir laf vardır; doğuda askerlik yapanın anası, batıda askerlik yapanın kendisi ağlar diye. Doğuda yapacağınız askerlik, inanılmaz düşük ihtimaller dışında batıya göre rahat olacaktır. Ailenizi ve sevdiklerinizi, rahat olduğunuza ikna etme kısmını size bırakıyorum.

Özet şudur: acemiliğinizi sağ salim atlatmaya bakın, usta birliği bir şekilde bitirilir.

Son söz: Zorunlu askerliğin gerekliliği, insan hakları perspektifinden bakıldığında doğruluğu, bu konuda aihm’nin Türkiye’yi defalarca tazminat ödemeye mahkum etmesi gibi konulara girmiyorum. Bir kuralı değiştiremeyen, o kural uymaya mahkumdur. Şu konjonktürde, bu toprak sınırlarında erkek olarak doğan her birey öyle ya da böyle askerlik yapmak zorundadır. Gitmeden önce bunu kafanızda oturtursanız daha rahat bir askerlik dönemi geçirirsiniz.

Kazasız belasız, sağ salim gidip sağ salim dönmeniz dileklerimle.