bugün

medieval 2 total war

ilhanlılarla (mogollar) başımın dertte olduğu oyun. Türkler olarak oyuna başladım. Bizansla arayi yapip anadoluda türk islam birliği sağladım. Derken bizans biraz kasindi iznik,kibris ve istanbulu ellerinden alinca anlasma teklif ettiler kabul ettik. Tam sukuneti sagladik Lizbona cihad cagrisi cikti gidip emevilerle beraber Ispanya'yi gaza edelim diye planlar yaparken bunlar cikti. Dogunun Parisi Bagdadin icinden gectiler. Ne oluyor diyemeden dogudaki tek kaleme coktuler. Bolgeyi savunsun diye gonderdigim iki generalimi binlerce kisilik ordulari ile bictiler. Nice zafer kazanmis kocyigitler delikanlilar dayanamadilar bu eli kanli barbarlarin karşisinda. Ordulari nerdeyse tamamen atli okculardan olusuyordu turk ordusu bu durumda saskina ugradi. Gokten olum yagiyordu ne piyadeler bas edebildi ne de turk atlilari.
Butun ordu doguyu savunmaya gitmisken bir aci haber duyuldu aciz animizi kollayan misir musluman kardesligini bozup bir darbe de o indirdi. Cok gecmedi ki Istanbuluma kutsal sehrime haçlı seferi ilan edildi. Cumle ecnebi akin etmeye basladi. 3 tarafi deniz 4 tarafi hainle cevrili cennet vatanimizi savunmak icin elimizden geleni yaptik. Bu olaylarin arifesinde ulu hakanimizin ölum haberi herkesi yiksa da pes etmeyecektik.
Istanbul isgal altindaydi asker egitimi mumkun degildi,iceride ki askerler ise savas yorgunuydu. Tek care Iznikten vatan sevdalisi gencleri toplayip istanbul savunmasina gondermekti. Nitekim ne Holy Romanı,ne milanı,ne macarı,ne ispanyolu ne de polonyalisi ust uste saldirip alamadi Istanbulumu. Turk evlatlari gavura karsi canini disine takti. Hacli kafirlerine bu topraklarin yeni sahibini tanitti. Bu arada da firsattan yararlanmaya calisan kahpe bizansin generallerini hafiyelerimiz birbir indirerek dersini verdi.
Batida akan kan durulsada doguda kahrolasi savas suruyordu. Dusman tiflis ve trabzon dahil tum doguyu alt etmis Halep sirinira dayanmisti. Bircok general sehirlerini kendi rizasi ile birakip canini kurtarma pesine dustu. Sehirlerin elden cikmasi ile zayiflayan ekonimiyi guclendirmek gerekiyordu. Hemen veliaht prensi ordusunu toplayip Gazze ve Iskenderiye ustune bir sefere cikti. Darmaduman olan misirlilar aman diledi ama ne fayda kut almış sehzademiz Misiri dumduz ederek Allah gecinden versin hukumdarimiza zeval gelirse vatanin emin ellerde oldugunu herkese gosterdi. Bu zaferler savaslardan beli bukulmus kan aglayan anadoluya bir umut isigi oldu.
Bu sirada otorite boslugundan faydalanan islam dusmani kafir zindiklar konya ve adana uzerinde kirli oyunlar oynamaya basladilar. Halki kendi yanlarina cekip yonetime isyana tesvik ediyorlardi. Ama unuttuklari bu devletin sahipsiz olmadigi idi. Nefesi kuvvetli alimlerimiz bu zindiklarin derilerini diri diri yuzdu.
Aci haber geldi şam ve halepte düşmüştü. Sehzade ise misir collerinden cikmaya calisirken omru vefa etmemis hakkin rahmetine kavusmustu. Telaşa kapilan bazi generaller yurdu birakip batiya,rum diyarina gocmeyi teklif ettiler.
Kurultay yurdu terk etmektense ölümü yeğledi. Ordu yetersiz gelmisti hersehir kendi savunmasini yapacak kendi kaderini yazacakti. Kenan diyarindaki Cafa kalesinden gelen yigitler Antakyaya yerlestirildi. Kuduste askerler hazir edildi. Konya ya izmire dusman tehlikesi haber salindi duvarlar tez orule emri buyuruldu.
Cok gecmedi ki dusman Antakya Kayseri ve Adanaya es zamanli baskin duzenledi.
Ama husran onlari bekliyordu tas ustunde tas bas ustunde bas birakmayan mogollar ilkdefa Antakyanin kutlu savunmasinda kirildi. Ardi ardina uc defa saldirsada kaninin son damlasina kadar savasan cengaverler baskenti teslim etmediler.
Adana o kadar sansli degildi. Askerler darmadagin oldular ve sehir mogolun eline gecti.
Kayseri kalesinde uzun suredir kalenin yonetiminden sorumlu sanli general Kutuz vardi. Kimse Kayseri kalesinin dusecegine ihtimal vermiyordu ama sayet duserse anadolunun son savunma hatti coker ve buyuk ordusu yok olurdu. Geriye kalan ise sehirlerini savunmaya calisan vatanseverlerden ibaret kalirdi.
Savas cekismeli geciyordu. Kutuz liderligindeki ordu dusmana dersini vermeye calisirken surlarin dusman eline gecmesi ile birden panige kapilan askerler ic kaleye dogru kacarak Kutuzu yanliz birakti. Kutuz etrafindaki seytan cemberinden kurtulamadi ve kahramanca carpisirken hakkin rahmetine kavustu. Ama askerleri hatalarini anlayip buyuk bir kinke dusmana tekrar saldirdi ve onu puskurtmeyi basardi.
Antakya ve Kayseri direnisinden sonra zayiflayan moğollar akinlarini seyreltmeye basladi. Ancak tehlike gecmis degildi gozculerin getirdigi haberlere gore mogollar tamamiyle yok olmamis daglil bolgelere cekilmis atlarini timarliyor,kiliclarini biliyor ve savasa hazirlaniyordu. Herkes saldirilarin kesilmesi icin dua ediyordu. Kimsenin elinde bir gram altin kalmamis ekonomi yokolmus uretim ve ticaret durmustu. Tuccarlarin bel bagladigi elde kalan limanlarda abluka altindaydi. Gittikce fakirlesen halk isyan etmek uzereydi.
Butun bunlar olurken savastan uzakta egenin berrak sularinda guvenli bir adada keyif catip sarap icen ve bol bol oynasmakla mesgul olan Rodos valisine ne demeliydi. 4 tane oglu 2 tane kizi olmustu. Ama bu vurdumduymazlikla onunda sonunun yakin oldugunun farkindamiydi acaba?