bugün

sabri sarıoğlu

cocuklugumda mahalle arasinda futbol maclari yapardik. kale olarak genelde iki agac arasi yada iki tas arasi kullanirdik. istanbul'da su anki kadar araba olmadigindan yollari bile saha olarak kullanabilirdik. cok iyi hatirlarim aylardan subat ayiydi , global isinmadan daha etkilenmemis ulkemizde subat aylari genel olarak soguk gecerdi. dort e dort o soguk havada mac yapiyorduk. macta iddiaya girmistik. kaybeden takim kazanana sulugoz alacakti. o zamanlar sulugoz cok populer bir cikletti. agizlarda eksi bir tat birakirdi. neyse mac basladi bizim takim ilk 20 dakikada 3-0 one gecti. karsi takimde kerem adinda bedbaht bakisli mavi gozlu bir cocuk vardi. cocuk yenilgiye cok icerlenmisti. bir hirs bir hirs deli gibi kosmaya , sutlar cekmeye basladi. ne enteresandirki keremin bu cabasi takimini one gecirmeye yetmiyordu. skor ilk 40 dakikada 6-1 olmustu ve kerem'in daha hic bir sutu kaleyi bulmamisti. halen aklimdadir macin bitimine saniyeler kale karsi takimin yenilmesi garantilenmisken keremin onune havadan top geldi, kerem icinde birikmis hirs ve ofkenin etkisiyle topa oyle sert vurduki top gitti kalenin arkasinda aparmanin ucuncu katindaki cami kirdi. bunu farkeden biz topu almadan kosmaya basladik. cok iyi hatirlarim bizim kerem'in bir depari vardi gorsen sanki adam maraton kosuyor. neyse sonuc olarak olay yerinden hizli bir sekilde uzaklastik ve bakkala dogru yoneldik. bizim kerem cam kirmaninda etkisiyle cok uzuntuluydi. o an cok icerledim bizim kerem'e ve iddiadan kazandigim sulugozu ona verdim. iste o anda bana oyle mahsun bir bakis attiki unutamam. bu aralar galatasaray maclarinda sabriyi ne zaman gorsem bana hep kerem'i hatirlatir. o sutlari disari attiktan sonraki mahsun bakisi , o icindeki hirsla kosusu , o cocuksu mavi gozleri ayni kerem gibidir. sabriyi gordugumde hep aklima istanbul daha kirlenmemisken yaptigimiz o mahalle maclari gelir. sabri benim icin kirlenmemis istanbul'un bir yuzudur. insallah sabri'yi de istanbul gibi kirletmeyiz ve icindeki cocuksu ruhu oldurmeyiz.