bugün

hayal kurmak

işte benim en sevdiğim ve hep yaptığım eylem.

öyle bir şey ki seni kurmak. ne ara başlamışım, ne ara içene dalmış ne ara düşürüp üzülmeye başlamışım farkında bile olmuyorum çoğu zaman.

bir keresinde annem ile kadife bir kumaş bakıyorduk (annemin kumaşlara karşı hassasiyeti var dokunmaz çok).

'dokunup duruyorsun ellerin mi kör oldu, hissedemedin gitti hadi yeter kumaş kirlendi gibi şeyler' dedi.

o zaman ben çok güzel bir dünyadaydım anne senin haberin yok, benim de söylemeye sözüm yok diyemedim "hayal kurmayı" anlatamam.

sırf bu denli soyut şeyleri iki cümle ile kendime anlatabilmek için bir ton şey okuyorum ama sonuç yine hüsran, hep hüsran.