bugün

kütüphanede tanışılan kızla delice sevişmek

makro iktisat.. başımın belası ders. hocamız her hafta olduğu gibi yine skten bir ödev vermişti bu haftada. ve bu sefer ödevi yapmaya kararlıydım. kaynak bulmam lazımdı ve gidiceğim yer tabiki kütüphaneydi.

kütüphanemiz üç katlı, pek çok üniversiteninkine göre büyük sayılabilecek bir kütüphaneydi. gerçi hayatımda başka bir kütüphaneye girmişliğim yoktu ama böyle düşününce kendimi daha önemli hissediyordum. tüm bu kaynaklar bana sunulmuştu. ben değerliydim, ben önemliydim, ben kıymetli misssss...

içeri girdim ama ne tarafa gideceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. bende kütüphane içi arama yapmayı sağlayan bilgisayarlardan birinin başına gittim. programı açtım ve adult forum yazıp arama butonunu tıkladım. alışkanlık işte. sonradan işlemi geri alıp ödev konusunu yazdım ve konuyla alakalı kitapların olduğu bölümleri not aldım. c3.. kitaplar çoğunlukla ikinci kattaki c3 bölümündeydi. bende ilk ordan başlamam gerektiğine karar verdim ve ikinci kata çıktım.

ikinci kat zemin kata göre çok daha sessiz ve sakindi. pek kimse yoktu. bende osura osura rafların arasında dolaşmaya başladım. öğlen yemeğindeki kuru fasülyenin gazı birçok kitabın üzerine çoktan sinmişti bile. bir kaç küçük salıştan sonra dötüm zirve yaptı ve o şaşalı, o zeus'un yıldırımlarından biriymişçesine ortalığı titreten, o ferrari eksozundan dışarı fırlarmışçasına bağıran sesi çıkardı. zorttttttt...inanılmaz rahatlamıştım. hatta rahatlamakta zirve yapmıştım. fakat birden bir kikirdeme sesi duydum. bir bayan sesiydi. gülüyordu ince ince. ses arkadaki raflardan geliyordu. merakla o tarafa doğru gittim.

içeri girdiğimde memelerini sıvazlıyordu. yok hayır o başka hikayeydi. rafların arasına doğru hafifçe kafayı uzattığımda onu gördüm. bu oydu. evet oydu. oyduda kimdi lan. ilk defa görüyordum ben bu kızı. taş gibi de hatundu hey maşallah. heyyyyy maşallahhhh. mallara bak bee..demek istediğim kız çok güzeldi. inceden inceye bende raflardaki kitaplara bakmaya başladım. ama amacım tabiki kızı kesmekti. elime bir kitap alıp yalandan incelemeye başladım. o sırada kız bana doğru döndü ve yavaş yavaş yürümeye başladı. yanıma geliyordu. heyecanlanmıştım. ellerim terliyordu. aramızda sadece iki adım mesafe kalmıştı ki o cümleyi kurdu..

- ne kadar harika kasların var.

hayır lan öyle dememişti. zaten bende de kas yoktu.

- elindeki kitabın kadınlar hakkındaki betimlemeleri çok çağdışı. bunu biliyorsun değil mi?

elimdeki kitap mı? elimdeki kitap neydi ki? şimdi çevirip kabına bakmakta olmaz. bence olabildiğine ağır çekim bir şekilde kıza doğru döndüm ve dedim ki;

+ ahahaahahahaha.

başka diyebilicek birşey bulamamıştım. öle salakça güldüm. ama kız devam etti.

- vajina o denli kaba terimleri, öyle hayvanca betimlemeleri hak etmiyor. gerçi kitapta bu betimlemelerden sekste payını almıyor değil.

kızın konuşmasından anlayabildiğim iki şey vardı. ilki vajina ikinciside seksti. tam benim konularımdı aslında ama bu konularda kızın kullandığı dilden nasıl konuşabilmem mümkün değildi. en son izlediğim pornonun ne kadar çirkin olduğunu anlatsam. yok o da olmazdı. kitabı yavaşça kapattım şekil yapmak için ve

+ vajina da sekste güzel şeyler tabi. ben çok severim ikisinide..

dedim. sonra hay kafamı skim diye iç geçirdim. aslında o lafların üzerine kurabiliceğim yegane cümle buydu ama yinede iç geçirdim. sonra çaktırmadan kitabın kapağına baktım. kitabın ismi seksus'tu. isminden anlaşıldığı kadarıyla sağlam kitaba benziyordu. resim var mıydı acaba içinde? o sıra beynimde şimşekler çaktı, kıza doğru döndüm ve dedim ki;

+ ben en son kamasutra'yı okudum ve çok beğendim. sizede tavsiye ederim.

kız kahkahalar atmaya başladı. neden güldüğünü anlamamıştım. çünkü cidden okumuştum ve gerçekten beğenmiştim kamasutra'yı. hem bu ne biçim kızdı böle seksus meksus pornografik kitaplar okuyordu. anan baban yok mu kızım senin..sonra kızın kahkahaları durdu ve

- bence bu sohbeti başka bir yerde devam ettirmeliyiz. istersen bana gidebiliriz.

şok olmuştum ama sıradan bir olaymışçasına davrandım ve;

+ olur. farketmez dedim.

beraberce kütüphaneden çıktık ve kızın evine gittik. bir kaç muhabbetten sonra sevişmeye başladık. gecenin geç saatlerine kadar sürmüştü aşkımız dur durak bilmeden. iliklerim kurumuştu. o yorgunlukla kendi evime dönmeyi göze alamadım ve kızın evinde kaldım.

sabah kalktığımdaysa bir küvetin içerisindeydim ve vucudumda bir sürü dikiş vardı. aslında uyandığım sabah kızla birlikte olduğum günden bir hafta sonraki sabahtı. ciğer, böbrek ne varsa almışları benden. ve başucumda bir not duruyordu.

'' vajina düşündüğünden daha büyük bir güce sahip, hatta hayatına mal olabilicek kadar.''