bugün

tahayyül

her seferinde umarım kendi başlığıma yazdığım son entry olur diyorum ama sanırım bu mümkün değil. istemediğim bir şeyi, bazı eleştiriler yüzünden tekrar yapmak durumundayım. önce sözlükte yazdığım 2 ayı ve sözlükten ne anladığımı kısaca bi değerlendireyim:

sözlükteki ilk günlerimde sözlükte yıllar boyu yazacağımı düşünüyordum, günde en az 15-20 tane entry giriyordum ve bunlar hemen her konuyla ilgiliydi. ancak siyasi entrylerin ardından anladım ki bu sözlükte adam gibi bir şey tartışmak, konuşmak imkansız. sesi çok çıkanın üstünlük sağladığı bir linç kültürü var burada. e durum böyle olunca ben de siyasi içerikli entry girmeyi bıraktım. durduk yere cevap verip, entry editleyip sinir bozmanın anlamı yok. aynı şey futbol entrylerinde hatta günden entrylerinde de oldu. hemen tavır alma, kutuplara bölünme yani. oysa ben faşist diye nitelendirdiğim birisi hakkında bile (#4145646) gibi bir entry yazacak kadar konuyu ortak paydada buluşabilme zemininde ele almak isterim, karşımdakinden de bu tavrı beklerim. zaten bu ortam yoksa sabaha kadar yaz dur bi boka yaramaz. velhasıl kelam onları da yazmayı bıraktım. kala kala yazmaktan en çok zevk aldığı tespit entryleri kaldı.

bilenler bilirler günde artık 2 bilemedin 3 tane entry giriyorum. yazmışken de tam yazayım deyip özeniyorum, ortaya okunabilir güzel bir şey çıkarmak istiyorum ve hiç saklamanın anlamı yok bu entry okunsun istiyorum. beğenilsin ya da beğenilmesin, sadece okunsun. e açtığım başlıklar tamamen kendine özgü, yazdığım entry de uzun olduğu için zaten çok az kişi okuyor, altına entry vs. de girilip göz önünde kalmıyor. dolayısıyla o başlık okunmadan görünmeden kayboluyor. karşılığında olumlu ya da olumsuz bir eleştiri almadığım bir şeyi de yazmak istemiyorum. hatta yazarların çoğunun da bu fikirde olduğunu düşünüyorum. amme hizmeti için ya da mecburi görev icabı entry giren yok heralde sözlükte.

ve baştaki noktaya geleyim. ben sözlükten ne anlıyorum? kimilerine garip gelecek başka yaptıklarım da var. hiç bir yazarın başlığının altına onu kötüleyen ya da eleştiren bir entry girmemek gibi. çok gerekirse mesaj atıyorum, eksi oy da kullanmıyorum. yazabiliyosan daha iyisini yaz diye düşünürüm. bir sözlük yazarlığından anladığım genel ortalamaya uymayınca haliyle başta dediğim yıllarca kalma düşüncem zamanla 6-7 aya kadar indi. heralde bu sürede yazabileceğim tespit entrysi de kalmaz. zaten bütün gün girdiğim entry sayısı "2" anasını satayım.

en son bu eleştirilerle gelen başka bir olay daha var. hakkımda bazı duyumlar varmış, doğruysa çok ayıpmış. e bilader söyle de herkes bilsin. burada amaç nedir? mesaj atıp kendisine durumu da açıkladım ama o düdüt hala orada duruyor. madem iyi niyetli bir eleştiri yapıyorum diyorsun, milletin kafasını neden karıştırıyorsun, sıçamadığın için mi? bahsedilen olay da 2 gün çaylak kalmama neden olan bir olay. bir arkadaşımla kimi zaman aynı ip den sözlüğe bağlanıyoruz. ancak ben mevzuatı bilmediğim için durumu moderasyona bildirmedim. işin doğrusunu öğrenince bir derdim var bölümünden yazdım ve sorun halloldu. 2 hesap da normale döndü. ama ne dedikodu ağıymış ki daha önce hiç konuşmadığım bir yazarın bile kulağına gelmiş, hayret!

bundan sonra da kaldığım süre içinde aynı tavrımı sürdüreceğim. zaten artık sözlüklükten çıkıp foruma dönmüş bir yeri de bu kadar ciddiye almanın, sinirlenmenin, ayar verme çabasına bürünmenin bence bir anlamı yok. yine entry gireceğim, isteyen kötüler isteyen artılar. hala yazmaktan ve yazdıklarımın bazı yazarlarca beğenildiğini bilmekten sevinç duyuyorum. durum bundan ibarettir.