bugün

yazar

özlük anlamı olarak; bilim, sanat ve yazın, edebiyat alanlarında eser yazan ve bu eylemle uğraşan kimse demektir. Roman, öykü, köşe yazısı, makale, deneme, blog, haber, reklam, paravan yazı, fıkra ve aforizma gibi birçok türde yazı üreten her kişi için “yazar” tabiri kullanılabilir. Edebi eserler üreten ve toplum tarafından gerçek yazar olarak kabul gören yazarlığın haricinde başka yazar türleri de vardır.

Bunlar;

Köşe yazarlığı
Sözlük Yazarlığı
Blog Yazarlığı
Moda Yazarlığı
Tez-Bildiri, Haber Yazarlığı
Metin Yazarlığı
Vaka-Kalite Yazarlığı
Rapor, Dilekçe ve Tebliğat Yazarlığı gibi. Postmodern dönemin küreselleşme evresinde daha birçok yazar türü doğmuştur. Viki yazarlığı, kod yazarlığı, program-yazılım yazarlığı bunlardan birkaçıdır.

Tarihte ilk Türk Yazar


Tarihin yazılı eser üreten ilk kişisi elbette ki pek bilinmemektedir. Fakat yazının icadı ile yazarlığın gelişmeye başladığı aşikârdır. Türk tarihinde ilk yazar olarak bilinen kişi “Tonyukuk” adlı yazardır. Göktürk kağanlığı döneminde miladi takvime göre 8. Yüzyılda yaşamış, yazılı ilk tabletlerde büyük role sahip kişidir.

Tarihte ilk Yazılmış Kitap

ingilizcede “Elmas Dini Öğretisi” anlamına gelen “Diamond Sutra” isimli kitap, Milattan Sonra 868 yılında Kuzey Batı Çin’de kaleme alındığı düşünülen ve o bölgede bulunan kitaptır. Bu kitap, dini öğretileri ve vaazları içermekteydi. Yazarına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, edebi kaynak teşkil eden ilk eseri icra eden yazar olarak, bu kitabın yazarı kabul edilebilir.

Tarihte ilk Türkçe Yazılmış Kitap

Edebi unsur içeren ve yazar niteliği taşıyan bir şahsiyetçe kaleme alınmış ilk Türkçe kitap ise “Kutadgu Bilig” adlı kitaptır.

Günümüzde her sektör, her ilim ve alanda mertebe ve ehli olma olgusu geçmişe nazaran daha da büyük önem kazanmıştır. Yazarlık işi ve öğretisinde de bu mertebe e ehli olma unsurları önem arz eder. Her şeyi yazan kişi, “yazıcı” ve “yazan” olarak adlandırılırken, normal yazarlarla, mertebe sahibi ve ehli olan yazarları ayırmak amacıyla yeni bir tabir çıkmıştır. Sıradan bir alıntı, yazı vb. işlemlerden öte, daha uzmanlık gerektiren, yazmanın sanat eseri oluşturmakla eşdeğer oluşunu gösteren yazarlık işine ise “Yaratıcı Yazarlık” denilmiştir.