bugün

manastırlı hilmi bey e mektuplar

salondaki büyük saati sattım
saatin ölçebileceği
herhangi bir zaman parçası yok
gittiği yeri bilmeyen böcekler gibiyim
bir oyuğa, oyulmuş bir yaşama
ne gereği var ki saatin
balkona çıkıyorum sürekli
yollar yollar yollar katediyorum sanki böylece
bir semtin ilk rengini alıyorum
örneğin ümraniye'de bir çay bahçesindeyim
bazan
anılardan anılara bir yol
ve
anılardan anılara sallanan bahçe
hangi yaprağı koparsam son anı avucumda kalıyor
iyi.

edip cansever - manastırlı hilmi bey'e birinci mektup

yıllar önce tüm şiirlerini okumuştum, şimdi okurken, her bir şiirden daha önce tatmadığım bambaşka bir lezzet duyuyorum. müthiş bir şey bu. yaş almanın bu yönü çok güzel.