bugün

sınavları okurken kaç bekliyorsun diye soran hoca

ne yapmak istediğini tam çözemediğim hocadır. aslında kendi şahsi şovunu yapar, "burada benim borum öter" vurgusunu yapar öğrencilere. sanki kimse farkında değilmiş gibi. ya da öğrenci hocanın kafasında uyandırdığı potansiyelin dışında bir not almıştır *, hoca da şaşkınlığını belirtmek için sorar. bir de arızalı hocalar vardır, bunların tek derdi öğrenciye fazladan 2 laf daha sokmaktır, kendince tabi. bu uğurda 1 dersi bile gözden çıkarır gerekirse, her öğrenciye tek tek sorar ne beklediğini. yüksek not alanlara ufaktan bir sözlü yapanına denk gelmiştim bir seferinde. düşük alanlarla dalga geçer. hele hocanın yüksek beklediği ama düşük alan bir tip çıkarsa iyice tatsızlaşır olay. sanki öğrencinin tarafındaymış gibi görünüp üzülüyor ayaklarına yatıyorlar ya, nevrim dönüyor işte o anlarda. senin görevin dersi anlatmak, benim görevim de bir şekilde o dersi vermek. bunun dışında samimiyete ne gerek var? ya da benim senden öyle bir talebim mi var? anlat dersini, yap sınavını. kaç aldıysam da bana kalsın. ya da izin ver de ben yapayım onun değerlendirmesini kafamda.