bugün

oğuzların kendini türklüğün sahibi sanması

Anadolu hali hazırda geçiş yeri durumda zaten. Şu an bile suriler, Afganlar Avrupa’ya kaçmak icin bu toprakları kullanıyor.

O dönemlerde de bu reddedilemez şekilde vukuu bulmuştur. Örneğin roma buraya geldiğinde kendi vatandaşını getirmemiş, onların üzerine bir kültür kurmuştur. Ki Romalılar yani esas latinler bir avuç insandır. Tüm imparatorluk bölgesel kültürler etrafında şekillenmiştir. Her neyse, bunu söylenen Selçuklu devrinde de görürüz. Lakin Selçuklular kavimler halinde göç ettiklerinden, kendi kültürlerini de getirebilmiş, biraz güç, biraz vahşet(reddedenin alnını karışlarım) ile farklı etnisitelere kendilerini kabul ettirebilmiştir.

Nüfus azlığı ve kıtlık icin ise; bu topraklar hiçbir zaman nüfus bolluğu yaşamamıştır zaten. Sürekli gelişen savaşlar, özellikle doğulu kavimler ile batılı imparatorluklar arasında gerçekleşen savaşların hepsinin bu coğrafyada meydana gelmesi toplu kırımlara sebep olmustur. Ki sasani-roma savaşında güneydoğu Anadolu’da yani Mezopotamya’da iki taraf da önüne geleni sürgün etmiş, köleleştirmiştir.

Fakat belirli bazı şehirler ayakta kalmış, kim fethederse etsin konumunu korumuştur. Antioch, nicomedia, pergamum, ancyra bunlara örnektir. Bu sehirlerde yaşayan vatandaşlar da yöneten değişince buhar olup ortalıktan kaybolmamış, sadece yeni hükümdara bağlanmışlardır.

Bunun kolay olması da otorite boşluğundan ileri gelir, halkın olmayışından değil.

O sebepten, geçmişte zaten burada yaşayan yoktu, biz geldik ele geçirdik demek farazi söylemden öteye gidemez.

Eklemedir koca Konak;
Ek olarak, buna asimilasyon deniyor zaten. Kendi kültürünü ele geçirdiğin topraklarda uygulamak ve diğer etnisiteleri sindirmek onları yok etmez. Sadece sana benzetir.
Ki az yukarıdaki entrylerde örneği verilen Helenistik emperyalizm de buna benzer.

Edit: uzatmaya gerek yok. Neyse krdşm, yüzde binbeşyüz Türk var bu coğrafyada. Bunu diyeyim de konu kapansın.

Hatti ulusu ile alakalı olarak da, başlarına ne gelmiştir? Hangi son onlara layık olmustur?
Cevap vereyim, Yine kültürel erime ile diğer halklara kaynamışlardır. Karşıt mantığa göre hattilerin başını alıp başka yere gitmesi gerekiyordu. Halbuki asuriler, hurriler, bahsedilen Hattiler hep birbirinin mirasını yemiştir.
Yani özünde her gelen bir öncekini sindirmiş, kendine benzetmiş, savaşlar ve istilalar ile de nüfus sürekli baskı altında tutulmuştur. Bu sebepten küçük Asya’da ve eski Anadolu’da bolluk sadece küçük dönemlerde görülür.