bugün

mavi duvar

kıyaslamak gibi olmasın hayalet sevgilimle beraber hakkında en çok hikaye teorisi üretilen şarkıdır. -hikaye teorisi ne lan?-

benim duyduğum hikaye de şöyledir.

bu şarkıyı yazan adam sevgilisi gelecek diye zilyon tane hazırlık yapmıştır. dur iki çiçek alayım kıza deyip, çiçekçye gül alma niyetiyle gitmiştir. ama içindeki pratik zeka ona "lan oğlum gülü alıcan iki gün sonra solacak evde kokacak, böceklenecek falan. gel sen saksıda bi şey al" diye fısıldamış. amcam da hemen ikna olmuş "hem çiçek açtıkça koparır veririm çiçek masrafından da kurtuluruz. kendi elcağzımla topladım derim daha romantik. hatun da sularken şarkı söyler demleniriz" vs diye kendince çıkarımlar yapıp, eve iki saksı menekşeyle dönmüş. (allahtan kasımpatı falan almamış, menekşe yine daha romantik.)

sonra, bi romantiklik daha yapayım diyerek çiçekçiden çıkıp nalbura girmiş. ordan da iki kutu mavi boya kapıp eve gelince, duvarları da boyamış. her şey tam derken müzik eksik görmüş bakmış bilmem ne koymuş bi 45lik, çalmış abim zeki müren'i, ohh kafa da bi milyon tabii. boyarken solumuş tineri falan, dünya dönüyo.

bunun kafa iyice bi karışınca hayallenmeye başlamış. dalgalarla falan konuşmuş. denizle kavga etmiş. "abi senin kız gelmicek ben sana diyim. hem zaten sağlam ayakkabı değil diyorlar benden duymuş olma da abi o kız sana layık değil..." bilmem ne diye başlamış dalga. (güyaa tabi. yoksa kızımız çok hanım) "ne diyon sen it!" diye fırlamış cengaver abim koltuğundan, birden çıkıp viraneden. koşa koşa kumsala inmiş ki dalganın ağzının payını versin. ulan sen koskoca denizle baş edebilir misin? bi de kız kavgası yani. neyse o arada bi şey olmuş ben de kaçırdım anlatan çok sıkıcı anlatmıştı dinlememişim. dalga rüzgarı ayartmış, beni koru ayağna yatmış, demiş bu adam senin için şöyle böyle diyo.

bunu duyan rüzgar da durur mu indirmiş kırbacı adamın yüzüne... eee sen ne sandın doğayla baş etmek kolay mı? kırbaç darbelerine daha fazla dayanamayan adamcağız da sövmüş rüzgara. bu sövdükçe binmiş rüzgar bunun üstüne vurmuş kırbacı vurmuş kırbacı... e bu sefer de adam daha çok sövmüş, sen misin söven daha çok vurmuş rüzgar da bunlar böyle bi kısır döngüye girmişler kendi çaplarında.

işte rivayet olunur ki şarkının sonunda, bol bol geçen "acı acı sövdüm sonra yüzümü kırbaçlayan rüzgara" kısmı bu kısır döngüye bir gönderme yapmak için bu kadar çok tekrar edilmiştir.

bu kadar...