bugün

aşk üzerine

amaçlarımıza genelde tasarılarla değil, rastlantılarla ulaştığımız gerçeği, baştan çıkaranın umudunu kırar; çünkü o pozitivist bir akılcıdır ve konusuna yeterince bilimsellikle eğilirse, aşkın yasalarını keșfedeceğini sanır.

arzu duyulan kişiyi tuzağa düşürebilmek için aşk kancaları arayıp durur. belli bir gülüş, bir düşünce, çatalını belli biçimde tutmak gibi... evet, herkesin aşk kancaları vardır ama baştan çıkarma eyleminde bunları keşfedebilmek hesap kitapla olmaz, rastlantıya bağlıdır.

söz gelimi chloe ona aşık olmam için ne yapmıştı ki? ona olan aşkım, garsondan tereyağı isterkenki sevimliliğine olduğu kadar, benimle heidegger'in varlık ve zaman'ın iyi yönlerini tartışmasından da kaynaklanıyor olabilirdi.

(bkz: alain de botton)