bugün

birinci nesil yazar

bir nevi zaman kapsülüne binip, geçmişine duyduğu özlemle arada bir uğrayanları da mevcuttur. Aktif yazar olduğu dönemlerde henüz gerçekleşeceğinden habersiz olduğu kayıplarına ve akabinde bünyesinde yaratacağı onulmaz yaraların ızdırabıyla, biraz korku biraz da kanıksamış olarak ancak yine de tanımlanması zor bir psikoloji içerisinde yüzleşmeye gelip, sonra yeniden rutin hayatlarına karışmaktadırlar.