bugün

onlar

iskender'i ben öldürmedim'den;

ortalama bir renk körlüğü yörüngesinde;
ilerliyor tezgâhtan yeni çıkmış ada vapurlarının
habis mi habis yaz akşamlarında kanatmaktan usanmadığı
utanmaktan, sıkılmaktan bıkmadığı şaibeli aşklarda
üç beş adam, üç beş kadın, üç beş bir şey işte
kiminin sayarı bozuk bir hayatı, anlatsalar uzay çöker
kimi işkencede dost edinmiş köpüren kanının şelalesini
kimi köpüren kanının şelalesinde bir
değil, bin sevgilinin belalısı

şehre inmez bunlar, bunların topunun atı topal,
cigaralarının zıvanası gazate kâğından
polis kimlik sorsa gözlerini gösterirler
gözlerinin aksanı arızalı, bakışlar tedbirsiz
tarifi imkânsız büyülerle cebelleşmekteler
üç beş adam, üç beş kadın, üç beş bir şey işte
kâh içip beni okurlar, edip okurlar, nâzım severler
kâh içip cümle şaire cümbür cemaat küfür ederler
öyle kuşatılmışlar ki aynaların lisanıyla
öfkelendiler mi kendilerinden başka kelime de bilmezler

iyiye kötü, kötüye iyi olmak gibi bir hususiyetleri vardır
üstlerine gitmeyin, anlatsalar yunuslar da ölür, mana biter

küçük iskender, 17 ağustos 2005