bugün

2017 ekonomik krizi

dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğu zaman para piyasalarında katmadeğer akışında vb. sorun olmayacağını sananlarında olduğunu saptamam neden olan krizdir. zira 2000-2001 kriz dönemi ve sonrasında da 459 milyar dolarlık milli gelirle Avustralya'nın ardından dünyanın 17'inci büyük ekonomisiydi türkiye. 15 yıl sonunda ne bir adım yukarı ne de bir adım aşşağı aynı yerinde dünya sıralamasında türkiye ekonomisi.

sürekli bahsedilen argüman olan geri dönüşü olmayan hatta ve hatta ekonominin sırtında uzun yıllar ödeme garantili kambur olarak kalacak olan beton yığını yatırımlar.

türkiye bankasınıdan çekilen kredi ile yapılan , bakım masrafları ile birikte 3-4 yılda tüm maliyetini çıkartacak olan ama 25 yıl taşerona işletme hakkı verilerek, hazinenin verdiği geçiş garantili köprüler,yollar, hasta yatak garantili hastaneler ve niceleri.

sadece 25 adet şehire yapılan stadyumların parası ile yapılabilecek arge yatırımlarını inanın hayal bile edemezsiniz, söyle açıklayacak olursak amsung electronic'in 2003-2006 yılları arasındaki zıplama döneminde argeye harcadığı paraya eşit sayılır ve şu anda samsun'un net geliri 268 milyar dolar evet sadece samsun türkiye cumhuriyetinin ihracatından daha fazla kazanca sahip.
biz arge yapmak teknoloji, sanayii vb. zor,zahmetli ve uzun soluklu olan yatırımlara yönelmek yerine beton ile sıcak parayı piyasaya sokmayı tercih ettik. o dönemlerde gelir artışı vb. hareketlenme yüksek seviyelerde olmasına rağmen durmak zorundaydı, çünkü beton ihraç edilemiyor, çünkü betonu ihtyiacı olan her ülke yapabiliyor. haliyle artık beton dönemi yavaş yavaş bitmek üzere ve dünyada dolaşan sıcak para akışı azalmaya başladı ve biz de tükenme noktasına gidiyoruz ağır ağır.

stadyum olayına biraz daha değinmek isterim;

memleketim olan ama şu anda yaşamadığım samsuna 33.000 kişilik yeni bir stadyum yapılıyormuş, üşenmedim araştırdım son 10 yılda samsunsporun oynadığı seyirci ortalaması 5.000 ve mevcut 15.000 kişilik stad çok rahat yetiyordu bu şehire.

daha niceleri, afyon'a 15.000 kişilik stad yapılyıor, inanılır gibi değil, afyon'un en iyi profesyonel lig takımı 3. ligde ve mevcut stadları zaten 15.500 kişilik. nasıl böylesi kaynaklar bu şekilde çarçur edilir harika örneklemeleri mevcut.

tarıma yapılan muhteşem destek ile ;

2002 yılında kişi başı 23 kg baklagil üreten ülkeyi (Suriyeliler hariç) bugün 13 kg üretime düşürebilmiş,
2002 yılında 1.500.000 ton baklagil üreten ülkeyi 15 yılda bugün 1.000.000' un altına çekmeyi başarmış,

2002 yılında toplam işlenen tarım alanını 26 579 km'2 den bugün 23 763 km'2 ye düşürebilmiş,

şu anda kuru kazakistandan fasulye, polonyadan buğday vb. ithal eder konuma gelmiş acayip bir ülke haline gelmişiz.

tarım ülkesi desen değil, sanayii ülkesi desen değil, turizm ülkesi desen artık hiç değil....

2002 yılıda %-30.1 olan cari açık dengesini 15 yıl içerisinde ortalama -%35.1 seviyelerine çıkarmış,

2001 de 8.3, 2002 de %10.3 olan işsizlik oranını saçma sapan politikilar ile görmezden gelip %11.9 a kadar yükselmesine göz yummuş, (%14'ü görmüşlüğü de vardır 2008 de)

Özel sektör borçlanmasını destekleyerek ;

2002'de 131 milyar dolar olan dış borç 2016 yılı sonunda 490 milyar dolar seviyesine çıkarmış,

2002 yılında 15 milyar dolar olan ithalat ihracat açığını, son 15 yılda ortalama 63 milyar dolara çıkarmış,

ve bu açıkları bugüne kadar turizm, özelleştirmeler, kayıt dışı ticaret (zarrab vb.) ile gözboyamış bir ülke,

neresinden tutsan yüzüne gözüne bulaştırmış bu hükümetin böylesi politikaları ile kaçınılmazı yaşama vakti geliyor yavaş yavaş.

artık ne arapların alacağı kıytırık apartman daireleri, arsalar ne de yastık altındaki altının piyasaya sürülmesi bu ülkeyi kurtarır. her zaman geçici görüntüyü kurtarmaya çalışan politika anlayışı ile çöküşe her gün adım adım yaklaşılmaktadır.

hazır olun....