bugün
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- aydinoglu bombala16
- sözlükten hatun kaldırmak26
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak20
- kizil kara8
- anın görüntüsü13
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması21
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan9
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ali koç12
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- gideon reid morgan jj30
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması14
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir15
- amerikan film klişeleri13
- magicovento14
- meral akşener9
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz8
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- kuresele yavsayan gotler tam liste14
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- herkesle iyi geçinmek13
- yazarların bira içme rekorları15
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi8
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi21
- kur koruma ne demek14
- kalp krizi8
- yalnguk oglu10
- 25 yaşındaki kız 38 yaşındaki erkek ilişkisi15
- kız arkadaşı yüzünden kendini asan genç8
neyse ki anca sakinleştik, allahtan galip geldik...
maç öncesi baktım güzide medyamızdaki yorumlara bir "beraberliğe razılık", bir "yenemiyorsan yenilme" edebiyatı yapılmakta, "allah allah" dedim kendi kendime, "bunlar yorumculuk, futbol adamlığı yapıyorlar, üste bir dünya para alıyorlar ama matematik bilmiyorlar"...
ve maç başlıyor nihayet,
ama futbolcularımızda beraberliğe oynayan zihniyet hakim. türkiye'de öküz başını sallamış, isviçre'de kuyruğu titriyor yani...
fatih terim dahil tüm teknik ekip ve futbolcuların yüzlerinde kazanma hırsı yok. sanki ilk maç portekiz'i yenmiş, 3 puan almışız da bu maç 1 puan alırsak 2. tura çıkacağız...
"yenemiyorsan yenilme" yorumlarını yapanlar, ay yıldıza bu aklı verenlerin sokayım matematik bilgisine.
şimdi diyelim ki biz isviçre ile berabere kaldık, o zaman ne olacak? çek cumhuriyeti'ni yenmek için pervasızca bir saldırgan taktikle çıkacağız son maça. velev ki onu da yendik, ne olacak? puanımız 4 olacak. pekiii, isviçre son maçını kimle oynayacak? portekizle, 2. maçta 6 puan toplayan ve 2. tura kalmayı garantileyen portekizle, hem de kendi evinde. isviçre'nin averajı da bizden iyi. bunları hiç mi düşünmediniz a benim yurdumun değerli spor basını? ha bak tüm bu hesapları çekleri yenmemiz üzerine yaptık ya o da ayrı konu. yenebilirsek tabii...
şimdi ne oldu?
yendik rahata erdik. en azından bir rakibimiz artık saf dışı kaldı. çek maçına daha rahat hazırlanarak çıkacağız, bu da çok büyük bir avantaj bizim için. çeklerle berabere kalsak dahi sorun yok, gene şansımız devam edecek, penaltılara kalacak. e peki ya isviçre ile berabere kalaydık? sorarım size değerli spor medyası insanları? ya berabere kalaydık?
evet maçın başında bu durumdaydık, isteksizdik, yağan yağmura şaşırmıştık. reji sürekli bizim kulubeyi göstermekte idi, klübemizde bir teknik adam ve bir dünya kuru kalabalık. hepsi kulubenin içine girmişler yağmurdan korunuyorlar. saha balçık olmuş topçuların ayağındaki kramponlar kuru havada oynanacak krampon. her top isviçrelilerde. adamlar havadan oynuyor, istediği yere top atıyor, topa sahip oluyor.
bizimkiler hala kulübede. bir allahın kulu çıkıp "ulan zemin ağır şu topu yerden oynamayın" demiyor.
o anlarda aurelio'nun kulubeye bir bakışını yakaladım. ne yapacaklarını sorar gibi bakıyor "ya hoca bu yağmur nerden çıktı" diye soruyordu içinden. bakıyordu aurelio ama kenar yönetimi de ne yapacağını bilmiyordu. oysa ki imparatorumuzun "onlardan 550 benden 1 tane var" sözü onun herşeyi bildiği izlenimini uyandırmıştı bizde...
"deveden büyük fil var" hoca...
aklını başına devşir artık. 9 numara olmadan gol atamazsın bu turnuvada. o burun kıvırdığın "genç semih" ve arda turan'a dua et. seni ipten onlar aldı.
yaptığın kadro zaten tartışılıyor turnuva başından beri, bari elindekiler dahilinde en iyiyi sahaya çıkarmaya bak bundan sonra.
kapris, kibir, çok bilmişliği artık bırak.
"götten çocuk olmuyor hocam"...
maç öncesi baktım güzide medyamızdaki yorumlara bir "beraberliğe razılık", bir "yenemiyorsan yenilme" edebiyatı yapılmakta, "allah allah" dedim kendi kendime, "bunlar yorumculuk, futbol adamlığı yapıyorlar, üste bir dünya para alıyorlar ama matematik bilmiyorlar"...
ve maç başlıyor nihayet,
ama futbolcularımızda beraberliğe oynayan zihniyet hakim. türkiye'de öküz başını sallamış, isviçre'de kuyruğu titriyor yani...
fatih terim dahil tüm teknik ekip ve futbolcuların yüzlerinde kazanma hırsı yok. sanki ilk maç portekiz'i yenmiş, 3 puan almışız da bu maç 1 puan alırsak 2. tura çıkacağız...
"yenemiyorsan yenilme" yorumlarını yapanlar, ay yıldıza bu aklı verenlerin sokayım matematik bilgisine.
şimdi diyelim ki biz isviçre ile berabere kaldık, o zaman ne olacak? çek cumhuriyeti'ni yenmek için pervasızca bir saldırgan taktikle çıkacağız son maça. velev ki onu da yendik, ne olacak? puanımız 4 olacak. pekiii, isviçre son maçını kimle oynayacak? portekizle, 2. maçta 6 puan toplayan ve 2. tura kalmayı garantileyen portekizle, hem de kendi evinde. isviçre'nin averajı da bizden iyi. bunları hiç mi düşünmediniz a benim yurdumun değerli spor basını? ha bak tüm bu hesapları çekleri yenmemiz üzerine yaptık ya o da ayrı konu. yenebilirsek tabii...
şimdi ne oldu?
yendik rahata erdik. en azından bir rakibimiz artık saf dışı kaldı. çek maçına daha rahat hazırlanarak çıkacağız, bu da çok büyük bir avantaj bizim için. çeklerle berabere kalsak dahi sorun yok, gene şansımız devam edecek, penaltılara kalacak. e peki ya isviçre ile berabere kalaydık? sorarım size değerli spor medyası insanları? ya berabere kalaydık?
evet maçın başında bu durumdaydık, isteksizdik, yağan yağmura şaşırmıştık. reji sürekli bizim kulubeyi göstermekte idi, klübemizde bir teknik adam ve bir dünya kuru kalabalık. hepsi kulubenin içine girmişler yağmurdan korunuyorlar. saha balçık olmuş topçuların ayağındaki kramponlar kuru havada oynanacak krampon. her top isviçrelilerde. adamlar havadan oynuyor, istediği yere top atıyor, topa sahip oluyor.
bizimkiler hala kulübede. bir allahın kulu çıkıp "ulan zemin ağır şu topu yerden oynamayın" demiyor.
o anlarda aurelio'nun kulubeye bir bakışını yakaladım. ne yapacaklarını sorar gibi bakıyor "ya hoca bu yağmur nerden çıktı" diye soruyordu içinden. bakıyordu aurelio ama kenar yönetimi de ne yapacağını bilmiyordu. oysa ki imparatorumuzun "onlardan 550 benden 1 tane var" sözü onun herşeyi bildiği izlenimini uyandırmıştı bizde...
"deveden büyük fil var" hoca...
aklını başına devşir artık. 9 numara olmadan gol atamazsın bu turnuvada. o burun kıvırdığın "genç semih" ve arda turan'a dua et. seni ipten onlar aldı.
yaptığın kadro zaten tartışılıyor turnuva başından beri, bari elindekiler dahilinde en iyiyi sahaya çıkarmaya bak bundan sonra.
kapris, kibir, çok bilmişliği artık bırak.
"götten çocuk olmuyor hocam"...
güncel Önemli Başlıklar