bugün

japonya vs türkiye

müslüman kimliği ile övünen ama kuran'da anlatılan müslümanlık ile zerre kadar alakası olmayan bizim ülke maalesef istisnalar kuralı bozmaz ama bok gibi yaşıyor.

tembellik, dedikodu, cahillik, küfür, kibir, çekememezlik, üretmemezlik, aylaklık, kabalık, sapıklık, tecavüz, taciz, bizde.
çalışkanlık, tevazu, bilgi, kibarlık, üretkenlik, yardımseverlik, temizlik, displin, sıfıra yakın suç oranı onlarda.

biz her boku eleştiririz. anlamasak da eleştiririz. açın haber kanallarını izleyin. hayvanlaşan bir toplumun izlerini göreceksiniz.

türkler, çoğunlukla yurt dışı görmemiş ve kendi topraklarının dışına çıkmıyor. ve yaşadığı ya da kendine yaşatılan boktan hayatı "dünyadaki tek gerçek hayat" sanıyor. kendini kandırmaya devam ediyor.

bakın sokaktaki gençlerin haline, saçı ve kıyafeti sikik yaratık gibi tiplerden geçilmiyor. türkçe yazamıyor. konuştuğu zaman amk demekten öteye geçemiyor ve bu hayatını da çok kaliteli sanacak kadar da avanak durumda.

hergün birbirini sikenler, aldatanlar, aile içi tecavüz vakaları, kadın cinayeti vakaları, sikkafalı kabadayı vakaları gırla artıyor.

torununa tecavüze edenler vs vs.

iktidardakilerin bonzai tipi kafalarını zaten anlamaya çalışmaktan vazgeçtim.

japon mu müslüman gibi yaşıyor yoksa türk mü?

camilerin girişinde koca harflerle çıplak ve ıslak ayakla girmeyin yazıyor. hutbelerde imamlar hakaret etmeye başlıyor. hatta bazı camilerin girişine ücretsiz yeni çorap bile bırakıyorlar ama bizim saygısız millet yine ayaklarını halıya kuruluyor. hayvan bile daha insan.

ülkemizin sefil durumunu ve bonzai kafalıları hatırlatan şu hikaye ile bitireyim.
----------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
- Ver o dişi deveyi bana! demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. Konu Muaviye'ye yansımış.
Halk meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
- Bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
- Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
Cemaat hep birlikte bağırmış:
- Şamlınındır!
Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
- Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!"

***

Eski devirlerde hükümdarın ak dediğine ak, kara dediğine kara demek belki caizdi. Ama demokrasilerde birey, kendi vicdanı doğrultusunda düşüncesini ifade eder ve sadece inandığı doğruların peşinden gider.