darbe kaç yıl geri ya da ileri götürür

geriye götürmekten ziyade ülkenin zaman çizelgesinde alternatif bir zaman dilimine yol açar. orada her şey farklıdır. o güne kadar doğru kabul edilenler bir gün sonra suç teşkil eder, hatta geçmişte taktir edildiğiniz konulardan tekrar geçmişe dönük suçlu bulunabilirsiniz. işte geriye gitme önermesi de budur bence. yani geçmişe takılı kalarak yerinde saymak. ülkede tüm yasama yürütme ve yargı organları işi gücü bırakıp geçmişi irdelemeye başlar. içinden çıkılmaz davalar açılır, akıl almaz ifadeler dinlenir. umulmayan kişilerden umulmayan itiraflar gelir, kurunun yanında nice yaşlar dökülür. artık gündemde ne ekonomi, ne sanayi, ne eğitim, ne sağlık , ne de ülkede halkın yaşam kalitesini ilgilendirecek herhangi bir gündeme yer verilir. hatta şu an bunun mikro örneğini yaşıyoruz. darbe olmadı ama rüzgarı bu etkileri hissettirdi. ucuz kurtulduk diyebilmemiz için ohal in sebep olduğu bu alternatif zaman diliminden çıkıp ülkenin haline bakmamız gerek. şu an çok erken.
aceleyle bir felaketten kaçıyoruz ama nereye doğru koştuğumuza da dikkat etmemiz gerekmez mi? belgesellerde aslanlar avladıkları sürüyü bilerek korkutur ve belli bir yere doğru kaçmalarını sağlarlar. sonunda da sürü asıl ziyafete yemek olur.
artık kafalarımız tv kutusu gibi. medyada işaret edilene küfrediyoruz işaret edileni seviyoruz.

okumak araştırmak sorgulamak gerek. esarete karşı tankın önüne yattığımız gibi dayatılan fikir esaretinin önüne de yatmamız geçit vermememiz gerek. darbeden kaçarken doluya tutulmamak gerek. adamları değil hangisi olursa olsun fikirleri desteklememiz gerek.
(gerek kelimesini biraz azaltmam gerek *)