bugün

dilimizi koruyalim

dil yaşayan bir şeydir. yaşayan bir şey ise, büyür, gelişir, olgunlaşır ve daima ama daima değişim içerisindedir. dilimizi koruyalım... pekiyi! koruyalım da neden? yabancı düşmanlardan mı? kimdir onlar? birer sözcük...

dil bir yumurta gibidir. milyonlarca sperm onu dölleyebilmek içen mücadele eder ama o yalnızca istediklerini içine alır. bu, tümüyle onu kullanan insanların inisiyatifidir.

elimizin altındaki şu cihaza neler denmedi ki;

- komputer... tutmadı!
- elektronik beyin... tutmadı!
- bilgi işlem ünitesi... tutmadı!
- bilgisayar... tuttu!

doğru mudur? bu makine bilgi mi saymaktadır? hayır! ama bünye bunu kabul etmiştir. oysa, elektronik beyin'in de mucidi tdk. dır ama aynı bünye onu kabul etmemiştir.
aynen; konuşlandırmak, yanıtlamak ve yadsımak sözcüklerini kabul edip de oturgaç ( iskemle, sandalye ), ittirgeç (piston ki, şu sıralar itenek te ısrar ediliyor), kıstırgaç (pense) sözcüklerini reddetmesi gibi...

edit : itenek sözcüğünü tıklayınca piston geliyor. burası fransa mı? bu sözlük fransızca sözlük mü? pistonu tıklayınca itenek gelse anlayacağım fakat tam tersi durum cereyan ediyor. işte! anlatmaya çalıştığım tam da buydu... bünyenin kabul edip etmeme meselesi.