bugün

sonradan öğrenilen şeyler

insan söz konusu olduğunda yapmaz, yapamaz diye bir şeyin olmadığı. öyle güzel yapıyorlar ki hiç düşünmeden, acımadan. bırakıp gidiyor önce bi tanesi, bıraktığı harabenin içinde kendini bulmaya çalışırken öbürleri takip ediyor onu. kaçar gibi. öyle mutlular ki, gerçekten kaçmış oldukları düşüncesine saplanıp kalıyorsun böyle. sonra başka paranoyakça haller, aylarca sürüp giden. başka haller işte, hiçbi zaman eskiye dönemeyeceğinden emin olmanın verdiği buruk tatla nüks eden.
çıkışı olmayan bi tünelin ucunda görür gibi olduğun ışık huzmesi kadar yakın olan o günler-hani mutlu olduğun- gelmeyecekler. sen ömrünce elde edemeyeceğin bi mutluluğu kaybettiğini düşünürken, onların mutluluğu senden sonra yakaladıklarını görmek belki.
ve de pes etmeme hali içerisinde umut etmekten korkmak;öyle ki tamamlanamayan cümlelerinin sonuna bile o üç noktayı koyamamak.
sonra gecenin üçünde jet sesleri, bi yirmi sene sonra hatırlanacak belki.
sahi nasıl hatırlanırdı bi yılın tüm sevinci, kederi, özlemi yirmi sene sonra?

tek isteğim nefret edebilmek. neyi düşüneceğimi, ne için tasalanacağımı bile bilmediğim şu berbat gecede tek isteğim bu.